Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2885 E. 2019/417 K. 16.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2885
KARAR NO : 2019/417
KARAR TARİHİ : 16.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05/10/2016 tarih ve 2015/602 E – 2016/441 K. sayılı kararın davacı ve davalı … Denizcilik Tic. ve San. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce verilen 06/04/2017 tarih ve 2017/63-2017/116 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı … Ltd. Şti. ile davacı şirket arasında imzalan 19/03/2014 tarihli charter party sözleşmesiyle “… 2” gemisinin davalıya kiralandığını, kira süresinde gemiye “… dışı” yakıt temin edilmesi sebebiyle gemide hasar meydana geldiğini, geminin uzun süre kullanılamadığını, davalı … şirketinin diğer davalının sigortacısı olduğunu, zararın tahsili için … 21. İcra Müdürlüğünün 2015/17514 sayılı dosyasından başlatılan takibe davalıların haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, taraflar arasında hiçbir hukuki ilişkinin bulunmadığını, sigorta poliçesinin 1.25. maddesinde poliçenin tarafı olmayan 3. şahısların herhangi bir talepte bulunamayacağının yazılı olduğunu, yetki şartı gereği mahkemenin yetkisiz olduğunu, zararının teminat kapsamı dışında olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, taraflar arasındaki sözleşmede ihtilafların … Yargı mercilerinde çözümleneceği ve İngiliz hukukunun uygulanacağı hükmünün düzenlendiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının yabancılık teminatı yatırması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının …’da mukim olduğunu, MÖHUK 48/1 gereği dava değerinin %10’u tutarında yabancılık teminatı yatırması için davacı vekiline kesin süre verildiği ve ancak yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf etmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kira konusu gemiye “… dışı” yakıt temini nedeniyle zarar meydana geldiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.
5718 sayılı Yasa’nın 48/1 maddesinde, Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda oldukları, aynı maddenin 2. fıkrasında mahkemenin karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutabileceği düzenlenmiştir. Düzenleme karşısında, Türk mahkemelerinde dava açan yabancının uyruğunda bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık, çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunup bulunmadığının re’sen araştırılması gerekir. (Dairenin 26.11.2015 tarih 2014/17582 – 2015/12605 sayılı ilamı)
Mahkemece, aynı mahkemenin bir başka dosyasına gönderilen ve ekinde Dış İşleri Bakanlığı’nın 21/01/2014 tarihli yazısı bulunan Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü yazısından iki ülke arasında teminattan muafiyete ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı anlaşıldığından MÖHÜK 48/2 şartlarının bulunmadığı, verilen kesin süreye karşın teminat yatırılmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmişse de, dava tarihinden yaklaşık iki yıl öncesi duruma ilişkin olduğu görülen ve içeriğinden fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunup bulunmadığı da anlaşılamayan yazıya dayanarak karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.