Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2841 E. 2019/481 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2841
KARAR NO : 2019/481
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/01/2016 tarih ve 2011/210-2016/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında icra takibi başlatmış olduğunu, takipte ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle … İcra Mahkemesi’ne yapmış oldukları şikayetin kabul edilerek dava tarihinin ödeme emrini tebliğ tarihi sayıldığını, lakin İcra Mahkemesinde dava açarken aynı zamanda borca itiraz etmemiş olduklarından takibin kesinleştiğini, takip konusu alacağın hiçbir belgeye dayanmadığını, davalıya sınırlı yetkili acente olarak trafik poliçesi yapma yetkisi verildiğini, yapılan sözleşmeye uygun olarak komisyon verildiğini, davalının başka bir acente firması ile anlaşması neticesinde müvekkili firma ile çalışmaktan vazgeçtiğini, aralarındaki sözleşmenin sona erdiğini belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, takibin durdurulmasına, davalının %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşme ile tali acentelik ilişkini kurulduğunu, bu ilişki gereği davacı şirketin müvekkiline kestiği poliçelerin toplam meblağından zorunlu mali sorumluluk sigortalarında %17, kaskolarda ise %10 oranlarında komisyon ödemesi gerektiğini, anlaşma konusu işlemlerde kapalı sistem kullanıldığından poliçe bedellerinin kredi kartından çekilerek doğrudan … Sigorta AŞ’nin hesabına aktarıldığını, … Sigorta A.Ş tarafından poliçe komisyon bedellerinin davacı şirkete aktarıldığını, davacı şirket tarafından müvekkilinin hak ettiği komisyonunun bir kısmının hesabına aktarılmadığını, aktarılmayan poliçe komisyon bedellerinin takibe giriştikleri 8.000,00 TL den fazla olduğunu savunarak da…ın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında sigorta şirketlerinin acenteliği konusunda çalışmak üzere sözleşme bulunduğu, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçeleri için %17 kasko poliçeleri için %10 oranında komisyon ödeneceğinin kararlaştırıldığı, tarafların sunmuş olduğu belgeler üzerinde yapılan incelemede davacının davalıya 14.117,67 TL borcundan ödemiş olduğu 6.447,00 TL mahsup edildiğinde davacının davalıya 7.670,67 tl borcu olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle da…ın kısmen kabulü ile davalının 8.000 TL asıl alacak için yapmış olduğu
icra takibinden mütevellit davacının davalıya 777,11 TL borçlu olmadığının tespitine, alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden tazminat koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.