Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2838 E. 2019/477 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2838
KARAR NO : 2019/477
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 08/09/2016 tarih ve 2014/247 E – 2016/176 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nce verilen 24/01/2017 tarih ve 2016/152-2017/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı …’dan alacaklı olduğunu, bu alacağını banka havalesi yolu ile aldıktan sonra davalı bankadan yatırım amaçlı 50.454,30TL’lik fon aldığını, almış olduğu fonun davalı banka tarafından müvekkilinin izni olmaksızın bozdurularak hesaba aktarıldığını belirterek 50.454,30TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, … İcra Dairesi tarafından gönderilen 28.05.2013 tarihli haciz yazısı üzerine dava dışı …’nun banka nezdinde hesabı bulunmaması sebebi ile haciz şerhi işlenemediğini, buna müteakip … ili Özel İdare Müdürlüğü tarafından kamulaştırma işlemi sonucunda … adına hesap açılmak suretiyle 03.06.2013 tarihinde 50.448,00. TL kamulaştırma tutarı yatırıldığını, daha sonra …’nun şubeye gelerek yanında bulunan …’a 60.000,00. TL borcu bulunduğunu ve bu paranın onun hesabına aktarılmasını talep ettiğini ve bu talep üzerine 11.07.2013 tarihinde paranın …’ın hesabına yatırıldığını ve yine talep üzerine banka bonosu alındığını, devamla … İcra Dairesinin 12.07.2013 tarihli … hakkındaki haciz yazısı üzerine …’nun hesabına kamulaştırma nedeniyle yatırılan tutara bloke konulup ilgili icra müdürlüklerine gönderilmesi gerektiği fark edilerek, 25.07.2013 tarihinde 9.619,76. TL, 29.07.2013 tarihinde ise 40.824,38. TL ‘nin … İcra Dairesinin ilgili hesaplarına gönderildiğini, …’nun kamulaştırma nedeniyle yatırılan tutarın tümünün davacı hesabına aktarılmasına ilişkin borç iddiasının tarafların bankayı aracı kılarak icra dairesinden para kaçırma kastını akla getirdiğini, ayrıca açılan bu davanın söz konusu muvazaalı işlemin tarafı olan …’ya karşı açılması gerekirken davalı bankaya açılmasının iyi niyetli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı bankanın dava konusu tutarın muvazaalı bir şekilde davacının hesabına geçirildiği iddiası ile ilgili somut herhangi bir delil sunmadığı, davacının iyi niyetli olmadığını ispata yönelik olarak dosyada mevcut herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalı banka personelinin icra müdürlüğünün haciz yazısını işlemeyi sehven geç yerine getirmesi ve bundan takip alacaklısının zarar görmesinin, bankaya müşterisinin hesabındaki bonoyu bozdurup parasını takip borçlusunun hesabına aktarma yetkisi vermeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 50.454,30TL’nin 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın söz konusu tutarın muvazaalı bir şekilde davacının hesabına geçirildiği iddiası ile ilgili somut herhangi bir delil sunmadığı, davacının iyi niyetli olmadığını ispata yönelik olarak dosyada mevcut herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, davalı bankanın …’nun hesabına sehven bloke koymaması sonucu paranın davacıya ait hesaba aktarıldığı, davalı bankanın kendi hatasından sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.