Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2813 E. 2019/149 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2813
KARAR NO : 2019/149
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29/12/2016 tarih ve 2015/381 E. – 2016/475 K. sayılı kararın davalı TPE vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/04/2017 tarih ve 2017/359-2017/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı TPE vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ismail Kalem tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanının ayırıcı unsuru “SAHİBİNDEN” ibaresinden oluşan e-ticaret platformunu kurduğunu, “SAHİBİ” ve “SAHİBİNDEN” ibareli markaları adına tescil ettirdiğini, markalarının tanınmışlık vasfı kazandığını, kötüniyetli davalının müvekkilinin tanınmış markalarına iltibas ve tecavüz oluşturacak, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte, 35/1-6. sınıf hizmetleri içeren “sahibikim” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuruya kötüniyet, markayla iltibas, ticaret unvanı ile haksız rekabet ve tanınmışlık vakıalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının, YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek, davalı TPE. YİDK kararının iptalini, tescil edilmiş olması halinde diğer davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı görsel, işitsel ve anlamsal olarak “sahibikim” ibaresini içeren başvuru konusu işaretin davacının “SAHİBİNDEN” ibareli markaları ile ortalama alıcıları iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, anlamsal, görsel ve sescil olarak davacının “SAHİB” ve “SAHİBİNDEN” ibareli markalarıyla davalının “sahibikim” ibareli başvurusu arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik bulunduğu, 35/1-6. sınıf hizmetlerin tamamının davacı markalarında genel olarak, başvuru kapsamında ise 35/6. sınıf hizmetlerin özel olarak yer aldığı, bu haliyle başvuru konusu işaretin davacı markalarıyla aynı hizmetleri içerdiği, davacının “sahibinden” ibareli belli bir tanınmışlığa erişmiş seri markalarının bulunduğu, davalı başvurusunun seri markaların arasına sızmış olduğu, başvurunun davacı markalarının bilinirliğindenen haksız yararlanma ve imaj devri sağlayacağı, davacı ile aynı kalitede hizmet
sunamaması durumunda davacı markasının giderek sıradanlaşacağı, ayırt edici gücünun ve etkileme alanının zayıflayacağı, davalı kurum kararının, başvuru kapsamındaki 35/1-6. sınıf hizmetler bakımından hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı TPE. YİDK kararının iptaline, diğer davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı TPE vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ve davalı şirkete ait marka tescil başvurusunun konusu olan hizmetlerin, davacıya ait markalardaki hizmetlerle aynı türden olmasına, marka olarak kullanılmak istenen ibareler arasında da 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında markalar arasında benzerliğin bulunmasına göre, davalı TPE vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.