Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2799 E. 2018/7899 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2799
KARAR NO : 2018/7899
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14.12.2016 tarih ve 2015/162 Esas-2016/390 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05.04.2017 tarih ve 2017/284-2017/265 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin aralarında Vestel, Taç ev Tekstili, linens pazarlama A.Ş, … gibi şirketlerin de bulunduğu 50 adet grup şirketin içerisinde yer aldığını, müvekkilinin 03.08.2007 tescil tarihi olan 2006/00133 sayılı “…+ şekil” markasının sahibi olduğunu, davalı …’in “…” ibareli markanın tescili için 2013/63296 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin marka yayınına itiraz ettiğini, ancak tarafların markaları benzer bulunmasına rağmen farklı emtiaları kapsadığından bahisle itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından reddine karar verildiğini, müvekkilinin yeniden itirazının … YİDK’nin 015-M-2852 sayılı kararı ile itirazın rddedildiğini ileri sürerek … YİDK’nın 2015-M-2852 sayılı kararının iptali ve tescil edilmiş olması halinde 2013/63296 sayılı marka başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
Mahkemece, davalının “…+şekil” ibareli başvurusuyla davacının “…+şekil” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, gerek bütünsel ve gerekse içerisinde bulunan unsurlar itibariyle başvuru konusu işaretin davacı markasını sunan işletmeyle idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, belli bir bilinirlik seviyesine ulaşmış da olsa bir markanın kendisinin aynısı veya benzerine karşı korunabileceği, oysa davacı markası ile davalı başvurusu arasında bu yönde bir benzerlik bulunmadığı, bilirkişi raporundaki (iltibas yönünden 24. sınıf “Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri” yönünden oluştuğu) kısımlarına bu açılardan itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince,dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına ve davacının …+Şekil markası ile davalının …+Şekil başvurusunun münferit unsurlardan ziyade görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle iltibasa neden olabilecek derecede benzerlik bulunmadığı, ortalama tüketicilerin malların aynı işletmeden kaynaklandığı yönünde bir kanıya kapılmayacakları, ilk bakışta doğacak intibanın farklı olacağı, davalının başvurusunun davacının markasının itibar ve ayırt ediciliğine zarar vermeyeceğinin anlaşıldığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusu esas yönünden reddedilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve işaretlerin benzer olmadığına ilişkin mahkeme görüşü yerinde değilse de markaların kapsadıkları emtianın aynı veya benzer tür olarak kabulünün mümkün olmaması karşısında davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili tarafınca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.