Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2789 E. 2018/7900 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2789
KARAR NO : 2018/7900
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2015/316 E.- 2016/406 K. sayılı kararın Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/306-2017/302 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Türk Patent ve Marka Kurumu vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, tanınmış, 205445 sayılı, 25. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, “…” ibareli marka ile 205444 sayılı, 25. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, “…”” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2013/41948 sayılı, “…+ şekil” ibareli, 25. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, … YİDK’nın 2015-M-4912 numaralı kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, savunma yapmamıştır.
Mahkemece, iddia,savunmalar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı markaları ile davalı başvurusu arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi kapsamında “aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik” koşullarının oluşmadığı, ancak, davalının “…+Şekil” ibareli başvuru markası ile davacının “…” ve “…” ibareli tescilli markaları arasında, dava konusu markanın 25. sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar.” emtiaları yönünden, biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu yukarıda ismi geçen mallar için ayırdığı satın alım süresi içinde, davalının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bunun sonucunda davacıya ait markanın yukarıda bahsi geçen malları yönünden yararlanmak isterken davalının başvuru markasından yararlanmak şeklinde bir yanılgıya düşebileceği, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b anlamında iltibasın bu mallar yönünden oluştuğu, davacı markalarının tanınmışlığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile … YİDK’nın 2015-M-4912 sayılı kararının, dava konusu olan 2013/41948 sayılı markanın kapsamındaki 25. sınıfta yer alan “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar.” emtiaları yönünden iptaline, dava konusu marka tescilli olmadığından hükümsüzlük konusunda karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda benzer sınıflar yönünden kısmen kabul kararı verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davalı … ve Marka Kurumu vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … ve Marka Kurumu vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı … ve Marka Kurumu vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı … ve Marka Kurumundan alınmasına,12/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.