Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2787 E. 2019/144 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2787
KARAR NO : 2019/144
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/12/2016 tarih ve 2015/367-2016/375 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/300-2017/300 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, “GARANTİ” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2014/38037 sayılı, “100 … GARANTİ+ Şekil” ibareli, 29, 30 ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak … YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının eyleminin haksız rekabet de teşkil ettiğini ileri sürerek, … YİDK kararının iptalini, dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir..
Diğer davalı vekili, taraf markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının “100 … GARANTİ+Şekil” ibareli marka başvurusu ile davacının “GARANTİ” ibareli tescilli markaları arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, davalının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacının tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığından 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı ve davalının marka başvurusunun kötüniyetli yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibasın gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.