Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2659 E. 2017/5605 K. 23.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2659
KARAR NO : 2017/5605
KARAR TARİHİ : 23.10.2017

MAHKEMESİ : … 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 tarih ve 2012/189-2015/156 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin adına tescilli “Jimmi’s Fried Chicken” ibareli markalar ile kızartılmış tavuk ürünleri satan bir hazır gıda şirketi olduğunu, davalının müvekkiline ait markalar ile aynı olan “Jimmi’s Fried Chicken + şekil” ve “Jimmy’s Fried Chicken + şekil” markalarını adına tescil ettirdiğini, bu markaların müvekkilinin markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının hazır gıda sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin hissedarı olduğunu ve söz konusu şirketlerin işlettikleri restoranlarda ve “www.jimmiys.com.tr” adlı internet sitelerinde “Jiınmy’s Fried Chicken” markasını kullandıklarını, bu şekilde davalının müvekkilinin markalarından haksız fayda sağlamasının kötü niyetli bir davranış olduğunu ileri sürerek 70.000,00 TL manevi tazminat ile KHK’nın 66/c maddesine göre hesaplanacak tazminattan şimdilik 5.000,00 TL’sinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 12.05.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 500.000,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili; müvekkilinin kendi adına tescilli markalarını kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının markalarının 29. sınıfta tescilli olduğu, ancak davalının dava konusu markaları tescilli olduğu sınıfta kullanmak yerine 43. hizmet sınıfında kullandığı, bu durumun 556 sayılı KHK’nın m.61/a ve 9. maddeleri uyarınca davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, davacı tarafından emsal lisans sözleşmesi ibraz edilmediğinden, İTO’nun yazısına istinaden markaya ilişkin lisans sözleşmesinin bulunmaması durumunda söz konusu markanın cirosunun % 15 oranında rakamın emsal değer olarak tespit edileceği, bu oran üzerinden yapılan hesaplama sonucunda lisans bedelinin 930.239,83 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle 15.000,00 TL manevi tazminat ile taleple bağlı kalınarak 500.000,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL’sine dava tarihinden 495.000,00 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, marka hakkına tecavüzden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı vekili, davalının Hacıoğlu Gıda İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Has Gıda Restoran İşletmeleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ortağı olduğunu ve müvekkiline ait markaların ise bu şirketlerin ticari işletmelerinde kullanıldığını ileri sürerek davalı ortaktan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarında da dava konusu markaların Hacıoğlu Gıda İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ve Has Gıda Restoran İşletmeleri San. ve Tic. Ltd. Şti’nin işletmelerinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, davalının dava konusu markaları kullanmadığı, davacının da kabulünde olduğu üzere markaların ayrı tüzel kişiliklere sahip olan Hacıoğlu Gıda İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Has Gıda Restoran İşletmeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından kullanıldıkları kabul edilerek pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.