Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2641 E. 2019/135 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2641
KARAR NO : 2019/135
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29/06/2016 tarih ve 2016/61 E – 2016/776 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/174-2017/377 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin %5 pay oranıyla ortağı olduğunu, davalı şirketin ……2015 tarihli genel kurul toplantısı için usulüne uygun çağrı yapılmadığını ve bu genel kurul toplantısına katılamadığını, söz konusu toplantıda şirket ortağı olan … ….600 adet hissesinin oğlu olan şirket müdürü …’ye devrine onay verildiğini, hisse devir bedeli olan 360.000 TL’nin devralan tarafından ödendiğini gösterir resmi bir belge bulunmadığını, muvazaalı hisse devrinin kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davalı şirketin ……2015 tarihli genel kurul kararının ve …’ye ait ….600 adet şirket hissesinin …’ye devrine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının bildirdiği adrese iki kez iadeli taahhütlü mektupla genel kurul bildirimi yapıldığını, hisse devrinin muvazaalı olduğuna dair iddianın dayanağının bulunmadığını, davacının kötü niyetle açtığı davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın üç aylık hak düşürücü sürede açıldığı, davacının şirket ana sözleşmesinde yer alan adresine tebligat yapıldığı, davacının adresini değiştirdiğini şirkete bildirmediği, Ticaret Sicilinde de toplantıya ilişkin ilan yapıldığı, devrin muvazaalı olması iddiasının da somut olayda genel kurul kararının iptalini gerektirecek nitelikte bulunmadığı, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığı, muvazaalı olduğu belirtilen işlemin iptal edilmesinde hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacıya usulünce genel kurul toplantı çağrısının tebliğ edildiği, davacının iptal davası açma hakkı bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü hisse devrine ilişkin kararın muvazaalı olduğu iddiası
kanıtlanamadığı, …’nın 447. maddesinde düzenlenen hallerin bulunduğunun da ispatlanamadığı, dosya kapsamı ile verilen kararın niteliğine göre bilirkişi incelemesi yapılmasına da gerek bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantısının tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı …’nın 622. maddesi sıfatıyla, 446-1/b fıkrası gereği çağrının usule uygun olmadığını ileri süren ortak bahse konu genel kurulda muhalefet şerhi koymasa dahi iptal davası açabilecek ise de, genel kurul kararı alınmasında pay oranı itibariyle etkili olmasının gerekmesine ve İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.