Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2629 E. 2019/74 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2629
KARAR NO : 2019/74
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/…/2016 tarih ve 2015/379 E. – 2016/370 K. sayılı kararın davalı … vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı … Fermantasyon Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/275-2017/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili, davacının “…” ve “… BEYAZ” markalarının tanınmış olduğunu, ayrıca “Beyaz” ibareli pek çok markasının bulunduğunu, davalı tarafın davacı ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini ve “… BEYAZ” ibaresinin tescili için 2014/22733 sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davacı tarafından yapılan itirazın TPMK Markalar Dairesi tarafından kısmen kabulüne karar verilerek bir kısım malların davalı başvurusundan çıkarıldığını, bu karara itirazın TPMK …’nın 2014/M-8465 sayılı kararı ile reddedildiğini, taraf markalarının aynı ve ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının “…” ibaresini ekleyerek bu durumu gizlemeye çalıştığını, davalının başvurusunun aynı zamanda kötüniyetli olduğunu, dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan tüm emtialar yönünden iltibasın gerçekleştiğini, davacı lehine somut olaya emsal nitelikte kesinleşmiş mahkeme kararlarının ./..
bulunduğunu ileri sürerek davalı TPMK … kararının iptaline, tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Birleşen dava yönünden de benzer gerekçelerle davanın reddini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davaların reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili, davalı şirketin ilk sirke ve turşu üretimini 1982 yılında yaptığını, yıllardır piyasada sofra suları ve çeşni vericiler ve turşular alanında tanınmış marka haline geldiğini, davalının pek çok markasının bulunmasının yanı sıra 2000/26531 başvuru numarası ile 29, 30, 31, 32. sınıflarda yer alan sirke dahil tüm emtialar yönünden tescilli “…” markasının sahibi olduğunu, davacının “BEYAZ” markasını peynir ürününde kullanırken, davalının “BEYAZ” markasını sirke ürününde kullandığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, bu konuda emsal nitelikte yerleşik içtihatlar bulunduğunu savunarak birleşen davanın kabulü ile marka başvurusuna ait kısmi redde ilişkin TPMK … kararının iptaline, asıl davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, asıl davada davalının “… BEYAZ” başvuru markasıyla davacının “BEYAZ” ve “… BEYAZ” ibareli tescilli markaları arasında başvuru kapsamından çıkartılmayan 30. sınıfta yer alan “Makarnalar, mantılar, erişteler, pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar, çaylar, buzlu çaylar, şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar, dondurmalar, yenilebilir buzlar, hububat (tahıl) ve mamulleri, pekmez” emtiaları yönünden görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunduğu, başvuru markasında yer alan malların davacı markalarının kapsamlarında da aynen yer aldığı, başvurunun tescilini tamamlanmadığı, birleşen davada ise aynı nedenlerle davalı TPMK … kararının doğru olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalı TPMK …’nın 2015/M-8465 sayılı kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğü konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … A.Ş. ve TPMK vekilleri tarafından İstinaf başvurusunda bulunulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’ince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin ….11.2006 gün ve 2007/11869 E.-12240 K., 02.07.2013 gün ve 2013/9794 E.-14086 K., 30…2015 gün ve 2015/6195 E.-13928 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, “Beyaz” ibaresinin tasviri bir ibare olmayıp markaların asli unsurunu oluşturduğu ve tarafların markaları arasında da 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerliğin bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili Temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, 07/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.