Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2623 E. 2019/122 K. 08.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2623
KARAR NO : 2019/122
KARAR TARİHİ : 08.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen …/11/2016 tarih ve 2015/434 E. – 2016/388 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/364-2017/329 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, “mais …” ibareli 6, 7, …, 35 ve 37.sınıf ürün ve hizmetleri içeren 2004/24383 sayılı markanın sahibi olduğunu, 30.05.2014 tarihinde 2014/45968 numaralı “… AUTO” ibareli …, 35 ve 37/1-….sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı …’ın “…OTOSERVİSİ” ibareli 37.sınıf hizmetleri içeren 2008/65362 sayılı markasına dayanarak başvurunun 37. sınıftaki hizmetler açısından kısmen reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, başvurularının 37/… ve 11.sınıflar hariç 37. sınıf hizmetler için reddedildiğini, bu karara karşı yaptıkları itirazın … …’nın 2015/M-8885 sayılı kararıyla reddedildiğini, “… AUTO” markası ile “…OTOSERVİSİ” markası arasında iltibasa neden olacak benzerlik bulunmadığını, itirazın yetkili kişi tarafından yapılmadığını, davalının redde mesnet markasının kullanılmaması sebebiyle hükümsüzlüğü istemiyle … 4.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/375 esas sayılı dosyasında dava açtıklarını bu davanın sonucunda hükümsüzlük kararı verilmesi ihtimali sebebiyle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, ileri sürerek … …’nın 2015/M-8885 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … ve Marka Kurumu vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, başvuru konusu “… AUTO” ibareli işaret ile redde mesnet “…OTOSERVİSİ” ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, asıl ve ayırt edici unsurlarının aynı anlama gelen “… AUTO” ve “… OTO” ibareleri olduğunu, servis ibaresinin zaten otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yeri gösterdiğini, redde mesnet markanın reddedilen ürün ve hizmetlerle aynı türden olan ürün ve hizmetleri aynen içerdiğini, iltibas ve haksız yararlanma oluşturduğunun kaçınılmaz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; redde mesnet alınan markanın “…OTOSERVİSİ” ibareli olduğu, bu markanın asıl ve ayırt edici unsurunun “…OTO” ibaresinden oluştuğu, “SERVİSİ” ibaresinin tanımlayıcı olduğu, davacının başvurusunun “… AUTO” ibaresi olduğu, başvuru konusu işarette “… AUTO” ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, markaların aynı veya benzer anlamsal, sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, OTO ve AUTO ibarelerinin de aynı olduğu, ortalama düzeydeki alıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, redde mesnet markanın sonraki bir tarihte kullanmama sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesinin … kararının hukuka uygun olup olmadığının tesis edildiği tarihteki hukuki koşullara bağlı olarak değerlendirildiğinden bu konuda açılan davanın bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmaması, davacının “… AUTO” ibareli başvurusu ile redde mesnet alınan “…OTOSERVİSİ” ibareli marka arasında 556 sayılı KHK.nin 8/1-b.maddesi uyarınca görsel ve sescil olarak benzerliğin bulunması, redde mesnet markanın sonraki bir tarihte kullanmama sebebiyle hükümsüzlüğüne karar verilmesinin ve hükümsüzlüğün etkisinin yargı kararlarında da gösterildiği üzere hüküm tarihinden geriye yürütülmesinin de iş bu davaya etkisinin olmaması, … kararının hukuka uygun olup olmadığının tesis edildiği tarihteki hukuki koşullara bağlı bulunduğu, bu sebeple kullanmama nedeniyle açılan hükümsüzlük davasının beklenmesine de gerek bulunmadığı, davacı adına tescilli “MAİS …” markasının esas unsuru farklı olduğundan davacı yararına kazanılmış hak oluşturmayacağı, davalının … kararına itirazında “iltibas” ibaresinin kullanıldığı ve itirazın KHK.nin 8/1-b.maddesine de dayalı olduğunun mahkemece kabul edilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/01/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.