Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2612 E. 2018/7817 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2612
KARAR NO : 2018/7817
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 29.11.2016 tarih ve 2015/275 Esas-2016/285 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05.04.2017 tarih ve 2017/322-2017/305 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait “…” markalarının dünya çapında tescilli ve tanınmış olduğunu, müvekkilince yapılan 2014/64245 sayılı, 14. sınıf emtiayı içeren, “……+Şekil” ibareli marka tescil başvurusunun, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi gereğince nihai olarak … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından reddedildiğini, ancak, işaretin ayırt ediciliğinin bulunduğunu ve müvekkilince bu ibarenin kullanımla ayırt edici hale getirildiğini ileri sürerek, … YİDK’nın 2015-M-3567 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, turkuaz renkli “…….” ibaresini bulunduran kese şeklinin tescil şartlarını taşıdığı, artık soyut olarak turkuaz mavisi renginin tescili değil, kese ile şekli belirlenmiş yani sınırları çizilmiş bir şekil-renk markasının söz konusu olduğu, dava konusu işaretin, uyuşmazlık konusu mal ve hizmetler yönünden, soyut ve somut ayırt edici niteliğinin bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a maddesi anlamında bir tescil engelinin bulunmadığı, davacı tarafın davalı kurum kararının iptal istemine ilişkin gerekçesi olan dava konusu işaretin KHK 7/son maddesi anlamında kullanım sonucunda ayırt edici nitelik kazandığı iddiasının ise yerinde olmadığı, zira kullanımla ayırt edici hale getirildiğine dair delilin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, … YİDK’nın 17/05/2015 tarih 2015-M-3567 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu işaretin, uyuşmazlık konusu mal ve hizmetler yönünden soyut ve somut ayırt edici niteliğinin olduğu, dava konusu işaretin KHK 7/son maddesi anlamında kullanım sonucunda ayırt edici nitelik kazanmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.