Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2592 E. 2018/8013 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2592
KARAR NO : 2018/8013
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/01/2017 tarih ve 2015/393 E. – 2017/18 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/04/2017 tarih ve 2017/416-2017/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’ın 2013/35984 sayılı “…+şekil” ibareli 25. sınıf malları kapsayan marka başvurusu yaptığını, müvekkilinin “…” esas unsurlu çok sayıda markası ile itiraz ettiğini, davalı … YİDK’nın 2015/M-9582 sayılı kararı ile nihai olarak itirazın reddedildiğini, kararın hukuka aykırı bulunduğunu, zira dava konusu başvurunun müvekkilinin markalarıyla benzer olduğunu ve iltibas oluşturacağını, ayrıca 556 sayılı KHK’nın 8/4 koşullarının oluştuğunu ileri sürerek davalı … YİDK’nın anılan kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, başvuru ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 8/4 maddelerinde ifade edilen tescil engellerinin koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalının “…+şekil” ibareli başvurusuyla davacının “…” esas unsurlu tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalının marka tescil başvurusu ile davacının markaları arasında, şekil unsuru dahil tüm unsurların bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında bir benzerliğin bulunmadığı, bu durum karşısında 556 sayılı KHK.’nın 8/4. maddesindeki koşulların somut uyuşmazlıkta gerçekleşmiş olup olmadığının değerlendirilmesine de gerek bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu 2013/35984 sayılı “…+ şekil ” ibareli markası “…” kelimesinden türetilmiş kelime markası niteliğindedir. Bu durumda, davacının itirazına mesnet “…” esas unsurlu markaları ile başvuru konusu marka arasında işletmeler arasında ilişkilendirme ihtimalini de içerecek şekilde başvuru konusu 25. sınıf ürünler açısından iltibas tehlikesine yol açacağından, uyuşmazlığın bu çerçevede değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi doğru görülmemiş kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.