Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2591 E. 2018/7813 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2591
KARAR NO : 2018/7813
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19/12/2016 tarih ve 2015/371 E. – 2016/395 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/297-2017/269 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 05. sınıf malları kapsayan “…”, “…”, “…”, “…” ibareli tanınmış markaları ile davalı şirketin 2014/30096 sayılı “…” ibareli 5. sınıf malları kapsayan marka başvuruna itiraz edildiğini, itirazın … YİDK’nın 2015-M-8685 sayılı kararı ile reddedildiğini ancak, davalı markasının kullanılacağı ilaç ile müvekkili şirketin ilaçlarının aynı tedaviye yönelik olması halinde muadil ilaç olarak satışının kolaylaşacağını ve davacı markalarından davalının haksız kazanç elde edeceğini ileri sürerek; … YİDK’nın 15.09.2015 tarih ve 2015-M-8685 sayılı kararının 05.sınıftaki “insan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi amaçlı kimyasal ürünler, kimyasal elementler” malları yönünden iptaline markanın tescili halinde anılan mallar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, ibarelerin farklılaştığını, özellikle tüketicilerinin doktor ve eczacılar olduğu gözetildiğinde iltibas tehlikesinin bulunmadığını, müvekkili şirketin “…” ibareli markasının kanser tedavisinde davacı şirketin “…” markasının ise diyabet hastalığının tedavisinde kullanıldığını ve her iki ilacın da reçeteli satılacak ilaçlar olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markaları ve davalı başvurusunun ilaç emtiası üzerinde kullanılacağı ve kullanılacak ilaçların reçeteli olarak satılacağı, içeriklerinin farklı olması, birlerinin muadili olmaması ve fiyat aralıklarının da farklı olması nedenleri ile iltibas tehlikesinin oluşması mümkün bulunmadığı, hastaların söz konusu ilaçları reçete ve doktor muayenesi olmadan almalarının mümkün olmaması karşısında ilaçlar arasında bağ kuramayacağı/karıştıramayacağı, bu nedenle 556 sayılı KHK’nın 8/1-b koşullarının gerçekleşmediği, 556 sayılı KHK’nın 8/4 koşullarının da oluşmadığı, kötüniyetle başvuru yapıldığının da ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı markası kapsamında bulunan ürünler ile davalı başvurusu kapsamında bulunan ürünlerin reçete ile satılmasının zorunlu olduğu, ürünleri tercih edeceği ve kullanıcısı sayılan doktor ve eczacılar yönünden objektif olarak bir karışıklığın doğması ihtimalinin bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.