Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2590 E. 2018/7820 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2590
KARAR NO : 2018/7820
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2015/277 E – 2016/404 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/273-2017/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 2014/56617 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun 2005/35465 sayılı 35 ve 41. sınıf hizmetlerde tescili “… ibareli ve 2006/42414 sayılı 39 ve 44 sınıf hizmetlerde tescilli “Vueritas” ibareli markalar ile ayırt edilmeyecek derecede benzer olması nedeniyle kısmen red edildiğini, “…” ibaresinin zayıf marka niteliğinde olduğunu, markalar bütün olarak incelendiğinde ve emtia göz önüne alındığında markaların karıştırılmayacak derecede benzer olmadığını, “…” ibaresinin Roma mitolojisinde “hakikatin tecessümü( vücut bulmuş hali) ve Tanrıçası” olduğunu, müvekkilinin 2010 yılından bu yana ticari faaliyetlerinde “…” markasını etkin bir şekilde kullandığını, bu kullanıma sair firmaların uzun süre sessiz kaldığını hak kaybına uğradığını ileri sürerek … YİDK’nın 2015-M-4938 sayılı kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, kurum kararının usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, redde mesnet alınan markaların kapsamı ile davacı başvurusunun reddedilen kısmının aynı olduğu, markalarda göze çarpan unsurun …, Vueritas ibareleri olduğu, bu ibarelerin somut ve soyut ayırt edicilik vasıfları bulunduğu, ancak her markalar arasında ilk bakışta ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı başvurusu ile redde mesnet markaların ortak unsurunun “…” ibaresi olduğu, yazım şeklinin standart yazı karakteri ve şekil unsurunun markaya ayırtedicilik kazandırmadığı, davacı markasının bir bütün olarak bıraktığı izlenimin redde mesnet markalarla 556 sayılı KHK’nin 7/1-b maddesi anlamında aynı yada ayırtedilemeyecek kadar benzer nitelikte olduğunu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.