Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2589 E. 2018/7819 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2589
KARAR NO : 2018/7819
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2016 tarih ve 2015/283 E. – 2016/405 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/308-2017/303 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin tanınmış 39. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, 174119 sayılı, “… ” ibareli ve 35, 36 ve 39 ve 42. sınıf ürün ve hizmetleri içeren, 2002/21178 sayılı, “… ” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan, 2013/58726 sayılı, “…” ibareli, 39. sınıf hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna, tanınmışlık ve iltibas vakıa ve hukuki sebebine dayanılarak yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, … YİDK’nın 2015-M-5374 sayılı kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili markasının ibare bakımından farklılaşmış olduğunu, davacı markalarının tanınmış olmadığını, ayrıca “go” ibaresinin zayıf olduğunu bu nedenle iltibas bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalının “…” ibareli başvurusuyla, davacının “…” ve ““…” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu hizmetler için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalı başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait yukarıda ismi geçen tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bunun sonucunda davacının markasından yararlanmak isterken davalının başvuru markasından yararlanmak biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında iltibasın bulunmadığı, bu nedenle de 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi açısından tanınmışlığın koşulları oluşmadığı, davalı başvurusunun kötü niyetle yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı taraf markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin gerçekleşmediği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.