Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2583 E. 2018/7834 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2583
KARAR NO : 2018/7834
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 14/12/2016 tarih ve 2015/384 E. – 2016/394 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 05/04/2017 tarih ve 2017/269-2017/261 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2013/78928 no ile ‘…L’ markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, 2013/77845 ve 2009/28052 sayılı “…” ibareli tescilli markalar mesnet gösterilerek davalı tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine başvurunun emtia listesinden 17, 36. 37, 38, 39, 40 ve 42.sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin çıkarıldığını, müvekkilinin markası ile kısmi redde mesnet gösterilen markaların benzer olmadığını ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkili markasında asıl dikkat çeken kısmın turkuaz ve yeşil kare olduğunu, tüketicilerin markayı görür görmez doğrudan şekle ve akabinde … ibarelerine odaklanacağını, bu ibarelerin ve renklerin markayı farklılaştırdığını, markaların daha ilk bakışta ayırt edici olduklarını, … veri tabanında … ibareli bir çok markaya ulaşılabileceğini, …’nın aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının çekirdek kısmını oluşturduğunu ileri sürerek, … YİDK’nın 17.09.2015 tarih ve 2015-M-9210 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirkete ait … ibareli markanın 2010 senesinde tescil edilerek belirli bir tanınmışlık düzeyine ulaştığını, dava konusu marka başvurusunun müvekkiline ait … markaları ile iltibas tehlikesi yaratmakta olduğunu, markalarda yer alan ekler, yazı biçimi, rengin benzerlik ve karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmadığını, markalar arasındaki esaslı unsurun … ibaresi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının başvuru markası ile davalının markaları arasında başvuru kapsamından çıkartılan mal ve hizmetler yönünden, biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, her iki taraf markalarında da göze batan asli unsur olarak …ibaresinin ön plana çıktığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün ve hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, davacının başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davalının aynı sınıfta tescilli “… markasından farklı bir marka olduğunu algılayamayacağı, bunun sonucunda davalının markasını taşıyan maldan yararlanmak isterken davacının başvuru markasından yararlanabileceği şeklinde bir yanılgıya düşebileceği, başvuru kapsamından çıkartılan mal ve hizmetler yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın bulunduğu ve YİDK kararı yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.