Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2450 E. 2018/7789 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2450
KARAR NO : 2018/7789
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 28/03/2017 tarih ve 2015/12-2017/427 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 12/02/2010 tarihli sözleşme ile, davalılara ait iş yerinde bulunan makinelerin müvekkili ve dava dışı ….’a satılması hususunda anlaşmaya varıldığını, ancak, sözleşmeye konu makinelerin davalılar tarafından sözleşme imzalanmadan önce üçüncü bir şahsa satıldığını öğrendiklerini, bu nedenle makinelerin kendilerine teslim edilmediğini, müvekkilinin sözleşme bedeli olarak 22.338 TL peşin, ayrıca ilk taksit olarak 10.000 TL ödediğini ileri sürerek, yapılan toplam 32.338 TL ödemenin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin iş yerini 10/02/2010 tarihinde davacıya devrettiğini, 03/02/2010 tarihinde Nil isimli kişiye devir yapıldığı iddiasının doğru olmadığını, davacının devraldıktan sonra 22 gün iş yerinde çalıştığını, istediği geliri yakalayamayınca iş yerini terk ettiğini, davacı iddiasının aksine müvekkilinin zarara uğradığını, davacının iş yerine ait kira bedeli, personel giderleri ve elektrik, su giderlerini ödemediğini, peşin olarak ödendiği iddia edilen 22.238 TL’nin ödenmediğini, yalnızca 10.000 TL’lik senede mahsuben 7.500 TL ödendiğini, bu bedelin de anılan davacı zararlarına karşı bloke edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin davacı ve dava dışı müteveffa …. ile davalılar arasında imzalandığı, davacı ve …. arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi niteliğinde olduğu, adi ortaklık adına açılan davaların bütün ortaklar tarafından birlikte açılması gerektiği, ….’ın 21/04/2012 tarihinde vefat ettiği, vefatına kadar olan süreçte davaya muvafakat ettiğine dair bir beyanı bulunmadığı, adı geçenin mirasçılardan sadece ….’ın davaya muvafakat ettiğini bildirdiği, sadece adı geçen tarafından verilen muvafakatin yeterli olmadığı, dava adi ortaklık adına açıldığından ve diğer ortakların davaya muvafakati olmadığından davacının dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.