Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2419 E. 2018/7921 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2419
KARAR NO : 2018/7921
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 26/04/2016 tarih ve 2014/1450-2016/872 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın … Şubesi’nin 84484367 hesap no’lu müşterisi olup, davalı tarafından hesabından 2009, 2010 ve 2011 yıllarında hesap işletim ve havale gönderim ücreti, diğer haberleşme gelirleri ile ticari kredi tahsis ve değerleme ücreti adı altında toplam 5.237,31 TL kesinti yapıldığını, yapılan kesintilerin taraflar arasında müzakere edilmediği gibi, davalının tek yanlı olarak müvekkiline dayattığı, sözleşmeye ve hukuka aykırı, tamamen kendi inisiyatifi ile keyfi olarak tahakkuk ettirip hesaptan hiçbir izin, bilgi ve muvafakat almadan kestiği paralar olduğunu, müvekkilinin davalıdan yapılan kesintilerin iadesini talep ettiğini ancak, davalının iade talebini kabul etmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.237,31 TL’nin kesinti yapılan tarihten itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında 500.000 TL bedelli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenlendiğini ve daha sonra kredi limitinin 1.500.000 TL’ye çıkartıldığını, davacı ile kefil olan dava dışı Misis A.Ş.’nin grup firması olup, her iki firmaya toplam 3.970.000 TL kredi tahsisi yapıldığını, hesap işletim ücreti dışında yapılan tüm kesintilerin komisyon bedeli olarak, davacının bilgisi dahilinde, taraflar arasında istişare edildikten ve müvekkili tarafından talepte bulunulduktan sonra kesildiğini ve davacı tarafından ödendiğini, hesap işletim ücretlerinin de müşterilere verilen bankacılık işlemlerinin karşılığı olarak alınan bir ücret olup, müvekkili tarafından yapılan diğer tüm işlemler ve tahsilatlar gibi mevzuata, bankacılık kural ve teamülleri ile sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı banka arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, bankaların gelen yazı cevaplarına göre davacıdan alınan 174,21 TL hesap işletim ücretinin 3 yıl için alınan hesap işletim ücreti olduğu, ortalama 1 yıl için alınan 99,94 TL’nin altında olduğu, ortalama olarak 381,25 TL havale ücreti alınırken davacıdan 525,00 TL havale ücreti alındığı, 310,00 TL haberleşme ücreti alınırken davacıdan 525,00 TL havale ücreti alındığı, 1.224,14 TL kredi tahsis ücreti alınırken davacıdan 4.013,10 TL tahsis ücreti alındığı, 15,75 TL komisyon ücreti alındığı, alınan ücretin ortalama alınan 345,25 TL’nin altında kaldığı, gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile alınan havale, haberleşme gideri, kredi tahsis ücreti sebebiyle 3.147,71 TL’nin dava tarihi itibariyle işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 2.056,38 TL harcın temyiz edene iadesine, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.