Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2372 E. 2018/7983 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2372
KARAR NO : 2018/7983
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/05/2017 tarih ve 2015/784-2017/509 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların dava dışı … Limited Şirketi’ne % 50’şer hisse ile ortak olduklarını, 2011 yılının Temmuz ayında kurulan şirketin müdürlüğüne davalının atandığını, şirketin ana sözleşmesini davalının babası …’nun hazırladığını ve müvekkilinin de içeriğini bilmeden sözleşmeyi imzaladığını, şirketin tüm harcamalarının müvekkili tarafından karşılandığını, bunlar için …’ya 590.000 TL ödendiğini, …’ya verilen paraların daha önceki 50.000 TL ile birlikte 640.000 TL’ye ulaştığını, davalının müvekkilini işten uzak tutmaya çalışıldığını, vaadedilen iki adet iş makinesinin şirkete devredilmediğini, şirketin kuruluşunun sekiz ay geçmesine rağmen üç ocaktan sadece bir tanesinin kısmen işletildiğini, işçilerin maaşları ödenmeden işten çıkarıldığını, şirketin vergi ve sigorta borcu altına sokulduğunu, davalının şirket müdürlüğü yetkisinin devam etmesi halinde şirketi borçlandırmaya devam edeceğini ve şirketin kısa bir sürede yok olacağını, davalının müdürlük vazifesini yerine getirmekte basiretsiz davrandığını ileri sürerek davalının dava dışı şirketteki müdürlük sıfatının hükmen geri alınarak yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürerken, davalının, davacı ve tarafların ortağı olduğu dava dışı şirket aleyhine ikame ettiği davayla, şirketin feshini talep ettiği, davacının da açmış olduğu karşı davayla, davalıya ait hissenin kendisince iktisabı ile şirket tüzel kişiliğinin devamına karar verilmesini talep ettiği, anılan dava münasebetiyle ve tarafların ortak beyanıyla huzurdaki davanın konusuz kaldığının anlaşıldığı, benimsenen bilirkişi raporu gözetildiğinde, davacının haksız olduğu anlaşıldığından, yargılama harç ve giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına ve taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yanın yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.