Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2365 E. 2018/7920 K. 13.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2365
KARAR NO : 2018/7920
KARAR TARİHİ : 13.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/02/2017 tarih ve 2016/143-2017/78 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmamasına rağmen iki adet icra takibi başlattığını, ileride de müvekkilini icra tehdidi altında bulunduğunu ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sehven başlatılan iki takibin de davacının itirazı üzerine durduğunu, ilamsız icra takibinde borçlunun itirazının üzerinden 1 yılı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen itirazın iptali davasının açılmadığını, ipotek de fekkolunduğundan takibe devam imkanının bulunmadığını, anılan takiplerin borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlamadığını, hukuki yararın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, davacı aleyhine ikame olunan icra takiplerinin kayıtlarında hataya düşülmüş olması sebebiyle başlatıldığı beyanı karşısında davacının davaya dayanak icra takiplerinden borçlu olmadığının davalının tevil yollu ikrar beyanı ile de sabit olduğu, davalının icra takibi başlatmasında hataya düşmüş olması karşısında kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 35,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.