Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2278 E. 2018/7780 K. 10.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2278
KARAR NO : 2018/7780
KARAR TARİHİ : 10.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/03/2017 tarih ve 2016/297-2017/144 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında 16/10/1995 tarihinde tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 63.822,34 TL alacağın vade tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; kredi teminatı olarak taşınmazları üzerine ipotek tesis edildiğini, 6.000 TL’nin icra takip dosyasına yatırıldığını, davacının herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacının dava dosyasına gönderdiği 24.01.2017 ve 25.01.2017 tarihli yazılarda davalılara ait hesapların kapatıldığı, davalıların herhangi bir borçları bulunmadığı gibi davalı …’a ait taşınmazda davacı lehine konulan ipoteğin fek edildiğinin bildirildiği, davacının cevabi yazılarına göre davacının davalılardan herhangi bir hak yahut alacağı kalmadığı ve davanın konusuz kaldığı, yazı cevabına göre davanın açılmasında davalıların herhangi bir kusuru bulunmadığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 331/1. maddesi gereğince hakim, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder. Buna göre, davacının 24.01.2017 tarihli cevabi yazısında davalıların ödemelerini gösterir hesap hareketlerinden, davacının kredi sözleşmesine dayalı alacak davası açtıktan sonra davalıların borçlarını ödediğinin anlaşılmasına göre hangi sebeple davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulduğu ve davalılar lehine vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılamamış olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.