Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2180 E. 2018/7833 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2180
KARAR NO : 2018/7833
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 08/12/2016 tarih ve 2015/166 E. – 2016/313 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/03/2017 tarih ve 2017/251-2017/246 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 2013/08447 sayısı ile “…” ibaresinin 35. sınıf hizmetlerde başvuru konusu edildiğini ve yapılan itirazlar neticesinde müvekkili başvurusunun reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yaptıkları itirazlarının kısmen kabul edildiğini, ancak başvurularının YİDK kararı neticesinde “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ağartma ve temizlik amaçlı maddeler, parfümeri, kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil), sabunlar, diş bakım ürünleri, aşındırıcı ürünler (zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar dahil), parlatma ve bakım ürünleri (deri, vinil, metal, ahşap vb. için) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir)” emtiaları bakımından reddedildiğini, itiraz sahibi firmanın 35. sınıfta tescilli markasının bulunmadığını, anılan markanın 03,09, 14 ve 18. sınıfları içerdiğini, müvekkili başvurusunun farklı mal ve hizmetleri içerdiğini, markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını ileri sürerek, … YİDK’nın 02.03.2015 tarih ve 2015-M-1159 sayılı kararının başvurunun 35.sınıfta tescilini reddettiği hizmetler bakımından iptalini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin İtalya’da kurulmuş kozmetik ve bağlantılı ürünler üzerine faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve dünyanın pek çok ülkesine yayılmış “…” markalarının sahibi olduğunu, YİDK kararının yerinde olduğunu, müvekkili markalarının tanınmış olduğunu, emtiaların birbirleri ile benzer olduğunu, başvurunun kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, başvuru ve davalı markalarının aynı ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, mal ve hizmet sınıflarının da benzer, ilişkili sınıflar olduğu, ilgili tüketici kesimi bakımından aynı marka olarak algılanacağı, gerekli alım süresi gözetildiğinde yanılgının oluşmasının, karışıklığın yaşanmasının önlenemeyeceği, dava konusu başvuru ile davalı markalarının aynı işletmeye ait ya da birbiri ile idari-ekonomik bağlantılı işletmelere ait markalar olarak algılanacağı, aynı benzer, seri marka olarak algılanmasının önlenemeyeceği, her iki markadaki kelimelerin bütününün gerek okunuş, gerek görsel, gerekse kavram yönünden bütün olarak bıraktığı genel izlenimin benzer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 11/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.