Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2165 E. 2018/7628 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2165
KARAR NO : 2018/7628
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07.12.2016 tarih ve2015/146 Esas-2016/372 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.03.2017 tarih ve 2017/213-2017/204 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, her türlü gübre solüsyonları ile tarım ve bahçecilikte kullanılan, verimi artırmaya yönelik kimyasal solüsyonların imalatı ve satışı ile iştigal eden, dünyada ve ülkemizde iyi tanınıp bilinen bir firma olduğunu, “…” markasının 99/013286, 2011/108974 ve 2013/108034 sayılarla Türkiye’de ve ayrıca ABD, Arjantin, Mısır, Kanada, Meksika ve Suudi Arabistan’da tescilli olduğu, “…” markasının kimyasal kısaltma olmayıp marka olma niteliğini taşıdığının Yargıtay incelemesinden geçen iki ayrı mahkeme kararıyla da sabit olduğunu, “…” markasının Türkiye’de 15 yılı aşkın süredir kullanıldığını, davacı ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren davalının da “…” markasının aynısını ya da iltibas yaratacak düzeyde benzerini, izin almadan imal edip “… …” markası ile satışa arz ettiğini, bu filleriyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğini, markaların benzer olduğu ve aynı tür emtialarda kullanıldığını ileri sürülerek davalının “…” markasını kullanımına ilişkin fiillerinin haksız olduğunun hükmen tespiti ile haksız rekabetinin men’i, davalının davacının tescilli markalarına tecavüzünün 556 sayılı KHK’nın 9, 61 ve 63. maddeleri uyarınca da ref ve men’ini, davalı kullanımlarının önlenmesini, haksız rekabet teşkil eden tanıtma vasıtaları, ticari evrak ve sair basılı maddelerin toplatılması ve imhasını, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, davalının bu markayı davacıdan izin-lisans alarak kullanması halinde ödemek zorunda kalacağı yıllık bedelin bilirkişilerce tespit olunması ile bu rakam esas olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini, kararın kesinleşmesinden sonra ve masrafı davalıdan alınmak koşulu ile mahkeme kararının “başlangıç” ve “gerekçe” bölümlerinin özetinin ve “hüküm” fıkrasının tamamının ilanını talep ve dava etmiş, 11/10/2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminatı 4.309,05 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığı ve usulden reddi gerektiğini, dava konusu marka olan “…” ibaresinin genel bir ibare olan ve ilgili sektörde herkes tarafından kullanılan “potasyum tiyo sülfit” aktif maddesinin Latince ismi olan “kalium tiyo sülfit” ibaresinin kısaltması olduğunu, davalı tarafından kimyasal bileşen açıklamasından başka bir amaçla kullanılmadığını, … tarafından tescil edilen bazı markaların “…” ibaresiyle tescil edildiğini, müvekkili şirketin “… …” markası için Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı Genel Müdürlüğü’nden “Kimyevi Gübre Tescil Belgesi” alarak markayı KHK’nın 12. maddesi uyarınca dürüstçe kullandığını ve haksız kazanç peşinde olmadığını, markayı müstakil olarak kullanmayıp kısaltma olduğu vurgulanacak biçimde “….” şeklinde ve açılımı ile birlikte kimyasal bileşimi açıklama ihtiyacıyla kullandığını, davacının gönderdiği ihtarname tebliğ alındıktan sonra piyasada rağbet görmeyen ürünleri toplatarak üretimini durdurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı markasına davalı tarafça tecavüzde bulunulduğunun sabit olduğu, bu nedenle davalı eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluştuğunun tespiti ile tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin durdurulmasına, üzerinde … ibaresi bulunan ürünlerin toplatılmasına, 4.309,05 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm özetinin masrafları davalıdan karşılanmak üzere Türkiye genelinde yayınlanan tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede bir kez olmak üzere ilan edilmesine, diğer ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 467,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.