Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2161 E. 2018/7708 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2161
KARAR NO : 2018/7708
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12.12.2016 tarih ve 2015/321 Esas – 2016/377 Karar sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08.03.2017 tarih ve 2017/198-2017/210 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2014/51418 sayılı “…” markasının, müvekkiline ait “…” ve “… …” esas ibareli markaları ile “… … LTD. ŞTİ.” şeklindeki ticaret unvanı ile iltibasa neden olduğunu, davalının haksız kazanç elde ettiğini, müvekkili şirketin itibarının zedelenmesine sebebiyet verdiğini, mukayese konusu markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının marka tescilinin kötü niyetle yapıldığını, başvurunun tescilinin haksız rekabete de neden olacağını ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin uzun zamandır …asyon işleriyle meşgul olduğunu, başka bir teşebbüsün itibarından faydalanma niyetinin söz konusu olmadığını, “…” ibaresinin genel bir ibare olduğunu, markalar arasında karışıklık riskinin söz konusu olmadığını, davacı şirketin zayıf bir marka tercih ettiğini, kötüniyetin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu markanın kapsamında yer alan 16. sınıfın 07 alt sınıfındaki “badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar” 03 alt sınıfında yer alan “matbaa ve ciltleme malzemeleri” ve 06 alt sınıfındaki “büro makineleri” emtiası yönünden biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, bu açıdan 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın mevcut olduğu, diğer kısımlar yönünden ise iltibas koşullarının oluşmadığı, davalının davacı tarafın markasının tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağı, davacının markasının itibarına zarar verebileceği hususlarının kanıtlanamadığından, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı, davalı tarafın marka tescilinin kötü niyetli yapıldığının da kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle yukarıda yazılı emtia yönünden markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının “…” markasının davacının “…” ve “… …” markaları ile 16. sınıfın 3, 6 ve 7. alt gurupları yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1 – b maddesi anlamında benzer bulunduğu, davanın “… ” markasının bu markalarla benzer olmayıp davalı markasının hükümsüz kılınmasına neden olmayacağı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 06/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.