Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2155 E. 2018/7647 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2155
KARAR NO : 2018/7647
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/11/2016 tarih ve 2015/136 E. – 2016/343 K. sayılı kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2017 tarih ve 2017/221-2017/226 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin …markasının tanınmış marka olduğunu, “…” markasının tescil talebi ile … tarafından 2013/31845 başvuru numarası ile başvuruda bulunulduğu, marka başvurusunun davacı şirkete ait “….” ibareli markalarına görsel ve işitsel olarak benzer olmasının yanı sıra, tescil talep edilen emtianın müvekkil şirket adına tescilli markanın kullanıldığı emtiaların aynısı olması sebebiyle marka başvurusuna itiraz ettiklerini, yapılan itirazın kabul edilmemesi üzerine YİDK’na itirazda bulunulduğu, itirazın reddedildiği, davacının ticaret unvanı olarak da kullandığı “…” markasının gerçek sahibi olduğunu, bu marka üzerinde üstün ve öncelikli haklara sahip olduğunu, müvekkilinin tanınmış markalarıyla aynı/alakalı/aynı tür mallar açısından ve tanınmış markanın birebir aynısını ihtiva eden markanın davalı adına tescili müvekkilinin tanınmış markasının ayırt edicilik karakterine zarar vereceğini, davalının kötü niyetli olduğunu savunarak … YİDK kararının iptaline, tescil edilir ise tescilin iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; markaların asli unsurları benzese de, emtiaların farklı olduğunu, 556 sayılı KHK’nın 8/4. maddesinin şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, farklı emtia sınıfında olsalar da davalının “…” ibareli başvuru markası ile davacının “…” ibareli tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak dava ./..
konusu markadaki “çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar anahtarlıklar dahil” emtiaları yönünden ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru markasıyla davacı markası arasında “çantalar, deri veya kösele kutular ve sandıklar anahtarlıklar dahil” malı yönünden iltibas-benzerlik-karıştırılma tehlikesi bulunduğundan 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesindeki iltibasın kısmen bulunduğu kanaati oluştuğu, iltibas oluşturmayan emtialar yönünden ise davacı markasının tanınmış olduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesinde yer alan koşullar açısından bütün emtialar yönünde davanın kabulü gerektiği, davalının kazanılmış hakkına dayanak gösterdiği marka hakkında hükümsüzlük davası açılmış olup davanın henüz sonuçlanmadığı, davalının kazanılmış hak için dayanak gösterdiği markaların taraflar arasında çekişme konusu olmaktan henüz çıkmadığı, kazanılmış hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, … YİDK kararının iptaline, dava konusu 2013/31845 sayılı marka tescil edildiğinden hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, … YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacı tarafın önceki tarihli “…” markalarıyla davalı adına yapılan marka başvurusu arasında iltibasın bulunduğu, davalının kazanılmış hakka gerekçe gösterdiği marka hakkında hükümsüzlük davası açıldığı, markanın taraflar arasında çekişme konusu olmaktan henüz çıkmadığı ve kazanılmış hak koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle 556 sy. KHK’nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri uyarınca YİDK kararının iptaliyle markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak davalının önceden tescilli 2005/00975 sayılı aynı ibareli markasının olması ve bu markanın hükümsüzlüğü için açılan davanın henüz kesinleşmemesi karşısında önceki markanın müktesep hak teşkil edip etmeyeceği hususu bu davanın sonucuna etkili olacağından anılan dava sonucu beklenilmeksizin mahkemece esas hakkında karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı … vekilinin YİDK kararının iptaline ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.