Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2151 E. 2019/3 K. 02.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2151
KARAR NO : 2019/3
KARAR TARİHİ : 02.01.2019

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/…/2016 tarih ve 2015/50 E. – 2016/259 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen …/03/2017 tarih ve 2017/241-2017/229 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi İsmail Kalem tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 18, … ve 35. sınıflarda tescil edilmek üzere “…+şekil” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayımı üzerine davalı şirketin 2012/12454 sayılı “… CITY+şekil” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabul edilerek, başvurularının 18. sınıftaki emtialar yönünden reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı yeniden inceleme taleplerinin bu kez … … kararı ile nihai olarak reddedildiğini, kararın haksız olduğunu,müvekkilinin tanınmış “Victoria’s Secret” markası ile özdeşleşmiş … seri markalarının sahibi olduğunu, … renk ve segmentindeki ürünlerinin uzun yıllardır kullanıldığını, … kelimesinin zayıf bir marka olduğunu, marka sahiplerinin farklı ayırt edici öğelerle birlikte markanın başkalarınca kullanılmasına katlanması gerektiğini, dava konusu markalar arasında benzerlik bulunmadığını ileri sürerek davalı … … kararının iptalini ve 18. sınıf bakımından tescil işlemlerinin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu marka işaretlerinin ortak unsuru “…” olup, markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğunu, emtianın 18. sınıf mallar bakımından benzer olduğunu, davacının markalarının tanınmış marka olmayıp davacının kazanılmış hakkı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davalının dava konusu markası yanında “BMB, CHICPINK, CHICPINK&by Bambi” markalarının da sahibi olduğunu, davacı şirketin bilinirliğinin davalıdan az olduğunu, bu bağlamda markanın zayıf olduğu iddialarının kabul edilemeyeceğini, karıştırma ihtimali olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu markaların tescilli olduğu 18. sınıftaki emtiaların aynı/aynı tür olduğu, dava konusu marka işaretlerinde şekil unsurlarının farklı, “…” kelimesinin ortak olduğu, ortak kelime sebebiyle işaretler arasında işitsel, görsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, bu sebeple dava konusu markalar arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi olduğu, davacının “VICTORIA’S SECRET” markasının m. 8/4 kapsamında “iç giyim” ürünlerinde tanınmış marka olduğu, davacının “…/dog” markasının m. 8/4 kapsamında tanınmışlığı bulunduğu, davacı markasının tüketici nezdinde yüksek ayırt ediciliğinin bulunduğu, davacının dava konusu markasını davalının başvuru tarihinden önce kullanageldiği, dava konusu markalar bakımından piyasada aynı anda birlikte var oldukları, ancak davacı markasının Türkiye’de tescilli olmaması, işbu davanın … kararının iptali davası olması ve davacı tarafından ayrıca bir hükümsüzlük davası ikame edilmemiş olması sebepleriyle davalı markasının varlığı karşısında davacı markasının tescilinin mümkün olmadığı, bu sebeple … kararının kısmen iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili isitinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının işaret ve markasının iç ve dış spor giyim ürünlerinde tanınmış olduğu, başvuru sınıfı olan 18. sınıfta tanınmış marka olmadığı, ayrıca davacı markasının Türkiye’de tescilli olmadığı, işbu davanın … kararının iptali davası olmasına göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Olaya uygulanacak mülga 556 sayılı Marka KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca markalar arasında karıştırılma ihtimalinin varlığı tespit edilirken, markaların görsel, işitsel ve kavramsal unsurları, tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin yönelik olduğu ortalama tüketici kitlesinin genel bakış açısına göre ve bir bütün olarak karşılaştırmaya tabi tutulmalı, ayrıca her bir somut olayın özellikleri dikkate alınmalıdır. Bu anlamda tek başına görsel veya işitsel benzerlik karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli olmayacaktır. Karıştırılma ihtimalinin belirlenmesindeki en önemli ölçütlerden biri de markaların ayırt edicilik gücü ve özelliğidir. Bu anlamda, tanımlayıcı ibare ve şekillerin marka korumasında tek başına bir önemleri bulunmamaktadır. Keza tanımlayıcı olmasalar bile, düşük nitelikte ayırt edici özellik taşıyan markaların koruma düzeyleri de o denli düşük olacaktır.
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, kural olarak tabiatta sınırlı sayıda bulunan soyut renklerin veya renk adlarının tek başına marka olarak tescilleri mümkün değildir. Bununla birlikte, renk adlarının başka unsurlarla birlikte marka olarak tescil edilmeleri ise mümkündür. Bu gibi durumlarda ise markalarda yer alan renk adları yönünden markaların ayırt edicilik özelliklerinin düşük olduğu kabul edilmelidir.
Somut olayda da, davalı tarafın önceden tescilli “… CITY+şekil” unsurlu markasındaki “…” ibaresinin ortalama tüketici kitlesince Türkçe’de “Pembe” anlamına geldiği, söz konusu ibare yönünden markanın ayırt edicilik düzeyinin düşük olduğu, zira 18. sınıftaki ürünlerde “pembe/pink” ibaresinin kullanımının tek başına kimsenin tekeline verilemeyeceği ve davacı tarafın “… +ŞEKİL” unsurlu markasının tesciline engel teşkil etmeyeceği ve yukarıda anlatılan ilkeler doğrultusunda markalar arasında mülga 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunmayacağının kabulü ile başvurunun reddine dair … … kararının iptali gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
…- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentteki gerekçelerle davacı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (…) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.