Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2149 E. 2018/7612 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2149
KARAR NO : 2018/7612
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 07/11/2016 tarih ve 2015/300 E-2016/322 K. sayılı kararın davalı … ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kubulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/03/2017 tarih ve 2017/210-2017/203 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin … nezdinde 196946 sayı ile tescilli 03 ve 05. sınıflarda kayıtlı malları kapsayan “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin 2014/29955 sayılı 02 ve 03. sınıflarda kayıtlı malları kapsayan “…” ibareli marka başvurunda bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markası ile itiraz ettiğini, Markalar Dairesince itirazın kabul edilerek davalı başvurusunun reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı tarafça itiraz edildiğini, itirazın, davalıya ait 2010/80348 sayılı 03. 05 sınıflarda kayıtlı malları kapsayan “…” ibareli ve 2010/03948 sayılı 03. sınıfında yer alan malları kapsayan”…” ibareli markalar nedeniyle davalının müktesep hakkının bulunduğu gerekçesiyle kısmen kabul edilerek 03. sınıf bakımından başvurunun devamına karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, başvuru ile müvekkiline ait marka arasında iltibas yaratacak derecede benzerlik bulunduğunu, ayrıca müktesep hakka dayanak markalar ile başvuruya konu ibarenin esaslı unsurunun aynı olmadığını, yine bu markaların müktesep hak teşkil edecek kadar uzun süreli kullanılmadığını ileri sürerek davalı … YİDK’nın 2015-M-6642 sayılı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davalı şirketin müktesep hakkının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin kuruluşundan itibaren “…” ve “…” esas unsurlu seri markalarını tanınır hale getirdiğini, başvuru ile müvekkili markası arasında iltibas oluşturacak derece benzerlik bulunmadığını, müktesep hakkın bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, “…” markasıyla “…” ibareli başvuru markası arasında 3. sınıf yönünden görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, müktesep hak bakımından Yargıtay kararlarında yer alan kriterlere göre uzun süreli kullanımın bulunması, asli unsurun muhafaza edilmesi ve aynı veya aynı tür mal/hizmetler için tescil talep edilmesi koşullarının bir arada bulunması gerektiği, davalıya ait önceki markalardaki asli unsurların farklı olduğu, başvuruda kullanılan ibarede bir çeşit küçültme/kısaltma yoluna gidildiği, asli unsurun muhafaza edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, YİDK kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … ve davalı şirket vekillerince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, …” markasıyla “…” ibareli başvuru markası arasında 3. sınıf yönünden görsel ve işitsel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik olmadığı, bu sebeple 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi şartlarının oluşmadığı, davalı şirketin 2010/80348 sayılı “…” ve 2011/03948 sayılı “……” ibareli … esas unsurlu, aynı ve aynı tür mal ve hizmetler içeren tescilli markaları bulunduğu, davalının bu markaları uzun süredir kullandığı, başvuru markası ile bu markaların asli unsurunun aynı olduğu, davacı şirketin bu markalara itirazı bulunmadığı, bu durumda davalı şirketin bu markalara dayalı kazanılmış hakkı bulunduğu gerekçesi ile davalı şirket vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 07.11.2016 tarih ve 2015/300 E. 2016/322 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 04/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.