Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2120 E. 2018/7668 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2120
KARAR NO : 2018/7668
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12.05.2016 tarih ve 2015/798-2016/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, davalı şirketin ortağı olduğunu, 08.12.2012 tarihindeki ortaklık durumunun “9. Tertip bedelsiz hisse” 27.452.06 TL olarak belirlendiğini, şirket yönetim kurulunun basiretli tacir gibi davranmadığını, şirkete kayyım atandığını, rüçhan haklarını ihlal kasdıyla sermaye arttımı yoluna gidildiğini, genel kurul çağrısının usul ve yasaya uygun şekilde yapılmadığını, yapılan işlemlerden rüçhan hakkını kullanma davet mektubunu üzerine öğrendiğini, mektubu 06.07.2015 tarihinde tebellüğ ettiğini ileri sürerek 10.05.2015 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararının İptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/338 Esas sayılı dosyasından görülen iflas erteleme davası bulunduğunu, dava konusu sermaye arttırım kararının iflas erteleme dosyasına sunulan iyileştirme projesi kapsamında alındığını, genel kurulda oybirliği ile kabul edildiğini, rüçhan haklarının süresi içierisinde kullanılmaması halinde hisselerin satışı için yönetim kuruluna yetki verildiğini, Türkiye çapında yayın yapan gazatede durumun ilan edildiğini, 24.06.2015 tarih 8848 sayılı Ticaret Sicil Gazatesinde yayımlandığını, rüçhan hakkının kullanılması için iadeli taahhütlü mektupla bilgilendirme yapıldığını, ancak nakit olarak arttırılan sermayenin 1/4’ünün ortaklar tarafından yasal sürede ödenmediğinden sermaye artışının gerçekleştirilemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu sermaye artırımı yapılmadığından davanın konusuz kaldığı, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, yargılama giderleri yönünde uyuşmazlık olduğundan HMK 331 gereği davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu değerlendirilmesi gerektiği, davalı şirketin … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/790 Esas sayılı dosyasından iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu, iyileştirme projesinde sermaye artırımına gidileceğinden bahsedildiği, iflas erteleme davasının halen derdest olduğu neticeten davacının haklı görülmediği ve yargılama giderlerine katlanması gerektiğine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.