Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2079 E. 2018/7553 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2079
KARAR NO : 2018/7553
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/11/2016 tarih ve 2016/800 E. – 2016/825 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 09/03/2017 tarih ve 2017/70-2017/70 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 15/10/2012 tarihinde kurulduğunu, şirketin kuruluşundan bu yana hissedarlık durumlarının değiştiğini, şirketin hali hazır ortaklarının …, … ve … olduğunu, davalı ortaklarca şirket faaliyetinin devam edebilmesinin engellendiğini, genel kurul toplantılarında haksız ve şirket faaliyetini sekteye uğratacak şekilde olumsuz oy kullanıldığını, şirketin zarara uğramasına sebebiyet verildiğini, gerekçesiz olarak olumsuz oy kullanmalarının yanı sıra gerçek dışı suç isnat edici ve kendi imzalarının bulunduğu belgeyi inkar edecek düzeyde beyanlarda bulunarak şirket iç huzur ve güvenini sarsacak şekilde hareket ettiklerini, 28/08/2016 tarihli genel kurulda ortaklar … ve …’in …’a yapmış oldukları hisse devrinin bilgi ve beyanları dışında olduğunu beyan ettiklerini, kararın altındaki imzalarda davalıların imzalarının bulunduğunu, buna karşın genel kurulda gerçek dışı beyanda bulunduklarını, genel kurul toplantısında alınan kararlara uyulmadığını, davalı ortakların şirketle ilgilenmediklerini, şirket işlerinin görüşülmesi amacıyla yapılan görüşmelere icabet etmeleri gerekmekte ise de olumsuz oy vermeleri ve sorunların çözümünü engellemeleri davranışlarının karşılıklı güveni ortadan kaldırıcı nitelikte bulunduğunu ileri sürerek, davalıların şirket ortaklığından çıkarılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı işbu davanın açılabilmesi için çıkarma davası açılması yönünde genel kurul toplantısında bir karar alınması gerektiğini savunarak dava şartı yokluğundan davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ortağın haklı sebeplere dayalı olarak ortalıktan çıkarılması için …’nın 621/1-h bendi gereğince genel kurulda çıkarılmaya yönelik çıkarılma davası açılabilmesi için karar alınması gerektiği halde bu yönde karar alınmadığı, bu hususun dava şartı olduğu, ayrıca davacı tarafça yargılama sırasında genel kurul kararı alınmasının mümkün olmadığının da belirtilmiş bulunduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.