Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2049 E. 2019/1207 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2049
KARAR NO : 2019/1207
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/02/2017 tarih ve 2015/51-2017/96 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen …/02/2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ve davalılar ile dava dışı … Company Ltd. Şti. arasında bir alım-satım ve acentelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede davalıların satıcı, dava dışı şirketin alıcı, müvekkilinin ise acente olarak yer aldığını, sözleşmenin konusunu, satıcının ferforje ürünlerinin alıcı tarafından acente vasıtasıyla alınmasının oluşturduğunu, sözleşmeye göre müvekkilinin, davalıların Gürcistan’daki tek acentesi olduğunu, ancak buna rağmen davalıların sözleşmeyi ihlal ederek ve müvekkilini dışlayarak sözleşmenin alıcısına mal sattıklarının öğrenildiğini, müvekkilinin uzun yıllardır oluşturduğu ticari pazarın ve müşteri çevresinin davalılar tarafından haksız bir şekilde kullanılmaya başlandığını, sözleşmenin …. maddesinde 150.000 USD cezai şart öngörüldüğünü ileri sürerek, 50.000 USD’nin dava tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının dayandığı sözleşmenin müvekkili… Group A.Ş. yetkilisi tarafından imzalanmadığını, dolayısıyla adı geçen davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, anılan sözleşme ile bağlı bulunmayan müvekkilinden cezai şart istenemeyeceğini, aksi düşünülse dahi davacının işbu sözleşme koşullarına uymadığını, sözleşmede öngörülen miktarda ürün alınmadığını, ayrıca alıcı şirketin müvekkillerine ulaşarak davacının fahiş fiyatla mal sattığından bahisle şikayette bulunduklarını, yine davacının sözleşmeye aykırı olarak alıcı dışındaki kişilere mal sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının (satıcı acentesi) …/04/2009 tarihli sözleşmenin ….1 maddesinde düzenlenen “… acente ilgili sipariş miktarını ve çeşitlerini satıcıya iletecek ve sipariş konusu malzemeleri satıcıdan, alıcıya gönderilmesi amacı ile satın alacaktır” hükmüne aykırı olarak, …/09/2009 tarihli fatura konusu sözleşmedeki aynı türden olan ürünleri (demonte kepenk sistemi ve muhtelif saçlar) başkasından temin ederek alıcı … Company Ltd.’e ihraç ettiği, söz konusu ürünleri satıcı … … Group A.Ş’den temin etmediği, zira bu fatura içeriği ürünlerin imalatçı firmasına ilişkin herhangi bir bilgiye yer verilmediği, bu şekilde davacının 18/09/2009 tarihi itibarıyla sözleşme hükmüne uymadığı, davalı-satıcı . … Group A.Ş’nin de davacı acenteyi devre dışı bırakmak suretiyle …/02/2010 tarihli ihracat beyannamesi ile doğrudan alıcı … Kompany Ltd.’e dekoratif demir ürünleri ihraç ederek sözleşme hükmüne uymadığı, bu şekilde davacı ve davalı yanın …/04/2009 tarihli sözleşmeye aykırı davrandıkları, dolayısıyla her iki tarafın da doğruluk ve dürüstlük ilkesine sadık kalmadığı, oysa ki cezai şart isteyen tarafın kusursuz olması gerektiği, ancak davacı …’in kusursuz olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla cezai şart alacağı talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞIOY

Dava, davacı ile davalılardan … … Dekorasyon Yatırım A.Ş. arasındaki akdedilen sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece bidayette verilen hüküm, davacı yanın temyiz başvurusu üzerine bozulmuştur. Bozma gerekçesinde, anılan taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu davalı yanca üretilen ferforje ürünlerin oluşturduğu açıkça belirtilmiş, buna dayalı olarak davacının davalılar dışında temin ederek ihraç ettiği ürünlerin sözleşmenin kapsamındaki ferforje tabir edilen ürünlerden olup olmadığı belirlenerek sonuca varılması gerektiği ortaya konulmuştur. Davalı yanca bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece bozma ilamına uyulmakla artık bozma çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle hüküm kurulması zorunlu olduğu gibi maddi hataya dayalı olmadığı sürece Yargıtay’ın dahi bozma ilamı ile ortaya çıkan maddi ve hukuki sonuçlara aykırı pozisyon alabilmesi mümkün değildir.
Bozma ilamında işaret edilen ve mahkeme yapılması gereken araştırma ve inceleme, yukarda da değinildiği üzere, gayet basit bir hususa inhisar etmektedir. Bilirkişiler davacının ….9.2009 tarihli faturası kapsamındaki ürünlerin “ferforje” ürün olup olmadığı, ferforje ürün iseler davalı şirketin ürün gamında yer alıp almadığı konusunda teknik görüş bildireceklerdir.
Hal böyle olmakla birlikte, bu doğrultuda mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetleri marifetiyle yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda, ….9.2009 tarihli faturadaki ürünlerin “ferforje” ürün olup olmadığı konusunda açık bir belirleme yapılmadığı ancak davacının davalının ürün gamında yer alan ürünler kapsamında bir kaç kalem malzemeyi hariçten temin etmek suretiyle ihraç ettiği ve bu suretle taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal etmekle kusurlu olduğu, bu nedenle de davalı yanın sözleşmeyi ihlaline dayalı olarak cezai şart talep edemeyeceği görüşüne yer verilmiştir.
Bilirkişilerin Dairemiz bozmasında işaret edilen cihetlerin tümünü içermeyen raporları ile hükme varılması mümkün değildir. Davacı yanın, ısrarla bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğine işaret eden itirazlarına da itibar edilmediği gözlenmektedir. Bu nedenle, yerel mahkeme kararının işaret edilen eksik incelemeye dayalı olarak bozulması gerektiğini düşündüğümden Daire çoğunluğunun onama görüşüne katılamıyorum.