Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2016 E. 2018/7990 K. 17.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2016
KARAR NO : 2018/7990
KARAR TARİHİ : 17.12.2018

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/11/2016 tarih ve 2016/71-2016/107 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, müvekkili tarafından tasarlanan ürün teşhir standının davalılar tarafından müvekkilinden izin alınmaksızın üretilerek kullanıldığını, bu durumun tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabete neden olduğunu ileri sürerek, 10.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davalılar tarafından izinsiz üretilen stantların toplatılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davaya konu ürün üzerinde davacının tescilli bir tasarım hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davacı tarafından davanın ilk olarak bozma öncesinde 20.03.2012 tarihinde takipsiz bırakılarak yenilendiği; daha sonra ikinci kere 12.05.2016 tarihinde takipsiz bırakılarak yenilendiği ve son olarak 24.11.2016 tarihli celsede yine mazeret bildirmeksizin takipsiz bırakıldığı, davalılarca da davanın takip edilmediği gerekçesiyle öncelikle 24.11.2016 tarihli celsede 6100 sayılı HMK’nın 150/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına; akabinde, 30.11.2016 tarihinde alınan ara kararla HMK’nın 150/6 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına; davacı vekilinin 06.12.2016 tarihli talebi üzerine
ise, Dairemizin bozma sebep ve şekline göre asıl davanın kesinleşmiş olduğu ve açılmamış sayılma kararının mezkur hükmü kapsamayacağı gerekçesiyle hükmün, taraflar dinlenmeksizin, asıl dava yönünden Dairemizin 2015/5789 E., 2016/2049 K. sayılı ilamıyla kesinleşen hüküm hakkında yeniden bir karar oluşturulmasına yer olmadığına; birleşen dava yönünden ise HMK’nın 150/6 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, dosyanın 2. kez işlemden kaldırıldığı 12.05.2016 günlü oturumun saat 11.54’te yapılmasına, davacı vekilinin mazeret dilekçesinin duruşmadan sonra 12.09’da uyaptan gelmiş olmasına, dosyanın 20.03.2012, 12.05.2016 ve en son 24.11.2016 tarihlerinde işlemden kaldırılmış olmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin birleşen dosyaya yönelik bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden birleşen davada davacıdan alınmasına, 17/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.