Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2014 E. 2018/7621 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2014
KARAR NO : 2018/7621
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/03/2016 tarih ve 2014/896-2016/252 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin acentesi olarak faaliyet gösteren davalının cari hesabının 11/10/2002 tarihinde kat edildiğini ve bu tarih itibariyle davalının müvekkiline 25.000 TL borçlu bulunduğunu ileri sürerek bu miktarın 11/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek % 120 sözleşme faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … dışında kalan diğer davalılar bakımından bozma ilamı öncesi verilen hükmün kesinleştiği, bu nedenle bu davalılar bakımından yeniden hüküm tesisine yer olmadığı, davalı … bakımından ise, işbu davalının davacı ve davalı şirket arasındaki acentelik sözleşmesine kefil olduğu, kefalet limitinin 20.000TL olduğu, bu davalıya davacı tarafından ödeme ihtarnamesinin 16.10.2002 de tebliğ edildiği, bu nedenle 17.10.2002’den itibaren reeskont faizi yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile davalı … Şahin yönünden davanın kısmen kabulü ile 20.000TL’nin 17.10.2002’de itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsiline, diğer davalılar bakımından yeniden karar tesis edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili ve davalı … vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Mahkemece verilen önceki kararın davalı … tarafından temyiz edilmeyerek kararın davalı … Bababoğlu yönünden kesinleşmiş bulunmasına göre, davalı … vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı … vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Ancak, mahkemece bozma ilamına uyularak 20.000TL’nin davalı …’dan tahsiline karar verilmiş ise de işbu davalının, davalı şirket ile davacı arasındaki acentelik sözleşmesini davalı şirket lehine 20.000TL ile sınırlı olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu nedenle diğer davalılar ile birlikte kefalet limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu gözden kaçırılarak ve önceki hüküm ile irtibat sağlanmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz
itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 2 nolu bendi 2. parağrafında yer alan “20.000TL’nin 17/10/2002 tarihinden itibaren yürütülecek reeskont faiziyle ile birlikte bu davalıdan tahsiline” ibarelerinin başına “Haklarındaki hüküm kesinleşen diğer davalılar ile tahsilde tekerrüre yol açılmamak kaydı ile” ibarelerinin eklenerek hükmün davalı … yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’ndan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı … Yazıcıya iadesine, 04/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.