Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/2006 E. 2018/7657 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2006
KARAR NO : 2018/7657
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/11/2015 tarih ve 2011/754-2015/936 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından …Poliçesi ile sigortalanan … Dep. San. ve Tic. A.Ş’ye ait plastik hammaddesi cinsi emtianın İran’dan Türkiye’ye nakliyesi işleminin 1 no’lu davalı tarafından üstlenildiği, söz konusu emtiaların 21.04.2011 tarih ve 000258 no’lu … ile 1 no’lu davalının sorumluluğunda taşınması sırasında aracın, nakliye esnasında araç sürücüsünün kusuru sebebiyle devrilmesi sonucu emtiaların hasara uğradığı, nakliye sürecinde ve taşıyıcının sorumluluğu altında meydana gelen hasardan 1 nolu davalının taşıyıcı, 2 nolu davalının ise dava konusu taşıma ile ilgili olarak … sigortacısı olması sebebiyle sorumlu olduğu, fatura ve yapılan tespitler gereğince 25.806,00 TL sigortalı zararının müvekkili tarafından tazmin edildiğini ileri sürerek 23.460,00 TL’nin ödeme yapılan 15.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …International şirketine tebligat yapılmış olmasına rağmen davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Davalı …, kargoya verilen zarar ve ziyan için her tür yükümlülüğü reddettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı …Int….Lmtd’nin hem akdi hem de fiili taşıyıcı olduğu, dava dışı sigortalı …A.Ş’ye ait emtianın taşıma sırasında hasara uğradığı, diğer davalının sorumluluk sigortacısı olduğu, davacının önce davasının …Int…. Lmtd. …Uluslararası Nakliyat Ltd Şti’ye yönlendirdiği, sonra davalının …Int … firması olduğunu açıkladığı, davacı şirketin dava konusu hasar ile ilgili olarak sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre talep hakkının olmadığı, sigorta ilişkisi dahilinde de halefiyet koşullarının oluşmadığı, davacının kanuni ve akdi halefiyetten kaynaklanan aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiş, sonrasında davalı … hakkındaki temyiz taleplerinden feragat ettiklerini belirtmiştir.
Dava, nakliyat emtia abonman poliçesi uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı şirketin dava konusu hasar ile ilgili olarak sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre talep hakkının olmadığı, sigorta ilişkisi dahilinde de halefiyet koşullarının oluşmadığı, davacının kanuni ve akdi halefiyetten kaynaklanan aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dava konusu olayda taraflar arasında varlığı çekişmesiz “İbraname, Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu” ibareli belgeyle davacı … şirketi, dava dışı sigortalıdan zararıyla ilgili olarak üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını temlik almıştır. Başka bir anlatımla, dava dışı sigortalı, hasarla ilgili olarak uğradığını iddia ettiği zarar nedeniyle davalıdan talep edebileceği alacağını somut olaya uygulanması gereken BK’nın 162 ve devamı maddeleri uyarınca davacı şirkete temlik etmiştir. “İbraname, Mutabakatname ve Tazminat Makbuzu” başlıklı belgede …’nın 1301.maddesi gereğince temlik edildiğinin belirtilmesi de temlikin geçerliliğini etkilemez. Bu durumda, davacı tarafın sigorta ilişkisi dışında alacağın temliki hükümlerine göre de talep hakkı bulunmaktadır. O halde, davacının, alacağın temliki hükümlerine göre dava hakkının bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.