Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1944 E. 2018/7455 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1944
KARAR NO : 2018/7455
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 27/10/2016 tarih ve 2015/60 E. -2016/148 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 15/02/2017 tarih ve 2017/98 E. -2017/128 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacı şirketin Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli aydınlatma direği tasarımına sahip olduğunu, davalı tarafından birebir aynılarının veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin imalat, ticaret ve dağıtımının yaplıdığını, tasarımların tanıtım vasıtalarında ve davalının internet sitesinde kullanıldığını, kötüniyetli olarak ve haksız rekabet yaratarak davacının ticari itibarını zedelediğini iddia ederek, davalının 554 sayılı KHK’dan kaynaklanan haklarına tecavüz olmak üzere haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve bu suretle haksız tecavüzün giderilmesine, 5.000,00TL maddi, 5.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının internet sitesine erişimin engellenmesi için tedbir kararı verilmesine, mahkeme kararının gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının iddia ettiği eylemlerin gerçekleşmediğini, davalının uzun süredir kullanmadığı bir web sayfasında davacı tarafın tescilli ürünlerine benzer ürünler bulunduğu iddiasına ilişkin dava dilekçesi tebliğ alındığında derhal web sayfasındaki bu ürünlerin kaldırıldığını, davacı tasarımının koruma süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı firmanın internet sitesinde yayınladığı tasarımların, davacı adına kayıtlı tasarımlarla aynı görünüm özelliklerini arz ettiği, tecavüzlü dönem bakımından dava tarihine kadar dava konusu ürünler bakımından satış kârlılığı konusunda bir azalma olmadığı, ticari defterlerde aktif ve satış kârlılığında düşme olmama nedeniyle, tazminatın TBK 51. maddeye göre mahkemece takdir edilebileceği, davalının davacıya ait tasarımları web ortamında sergilediği,
icaba davette bulunduğunun sabit olması, somut olaya göre muhik bir tazminatın BK hükümleri uyarınca takdiri gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının internet sitesinde davacıya ait 2007/04057-1, 2008/2540-1 ve 2008/4522-1 çoklu tasarımlara aynı görünüm özelliğine sahip tasarımları sergilemek, tanıtımını yapmak, icaba davet etmek suretiyle, tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün bundan böyle men edilmesine, internet sitesinden çıkarılarak tecavüzün giderilmesine, 3.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyen ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ulusal çapta yayın yapan gazetede ilan edilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce; davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf itirazı dışındaki diğer itirazlarının yerinde olmadığı, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenen vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinin altında olamayacağı ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince ret edilen alacak miktarını da geçemeyeceği nazara alınarak red edilen maddi tazminat miktarı için davalı vekili yararına 2.000,00TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmadan kararın vekalet ücreti yönünden düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 409,86 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.