Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1934 E. 2019/162 K. 09.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1934
KARAR NO : 2019/162
KARAR TARİHİ : 09.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/05/2014 gün ve 2013/264-2014/135 sayılı kararı onayan Daire’nin 08/03/2017 gün ve 2015/12562-2017/1377 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile … Bankası A.Ş. arasında yapılan 20.01.1989 tarihli protokol çerçevesinde müvekkili şirketin .. Bankası’ndaki alacağının anılan bankaya temlik edildiğini, bu temlikin .. Bankasına da bildirildiğini, .. Bankasının bu temlik nedeniyle ilk ödeme 01.02.1989 olmak üzere 01.02.1990 tarihine kadar çeşitli tarihlerde toplam 1.111.352.000 TL (o tarihte 502.927,21 USD karşılığı)yi … Bankasına ödediğini, ancak … Bankasının bu ödemeyi almış olduğu halde temlik sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediğini ve temliğe karşılık davacıya herhangi bir ödemede bulunmadığını, davalıdan bu alacak nedeniyle 12.04.1991 günlü ihtarname ile talepte bulunulduğunu, … Bankasının vermiş olduğu 26.04.1991 günlü yanıtla temlik edilen dolar karşılığı yukarıda belirtilen TL’yi .. Bankasından tahsil ettiğini ve davacıya ödeyeceğini beyan ettiğini, ancak davalı bankada bulunan gayri nakdi kredi riski devam ettiğinden bu ödemenin yapılamayacağını bildirdiklerini, gayri nakdi kredi riskinin davacı şirket ve bu şirketle bağlantılı dava dışı …Profil … A.Ş. ve … Çepaş …A.Ş. lehine verilen teminat mektupları olduğunu, ancak bu teminat mektuplarının zaman aşımına uğradığını, bu teminat mektupları karşılığında davalının maddi bir ödemesinin kalmadığını, dolayısıyla gayri nakdi kredi riskinin ortadan kalktığını ve alacağında henüz muaccel hale geldiğini, bu nedenle muaccel hale gelen alacağın 11.05.2006 tarihli ihtarname ile talep edildiğini, ancak ödenmediğini ileri sürerek, 1.111,35 YTL karşılığı şimdilik kısmen işlemiş faizi ile 6.000 YTL’sinin 01.02.1989 tarihinden itibaren bankalar arası mevduata uygulanan en yüksek birleşik mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bunun mümkün olmaması halinde 502.294,02 USD’nin karar tarihindeki kur üzerinden karşılığı olan TL’nin en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 09/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.