YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1919
KARAR NO : 2019/1188
KARAR TARİHİ : 14.02.2019
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen …/02/2017 tarih ve 2015/455-2017/83 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı … mirasçıları vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ….02.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin … adet kurucu pay sahibi olduğunu, her yıl ödenmesi gereken %… kâr payını ayırmayıp, sermaye sahibi ortakların sermayelerine ilave ettiğini, … ve anasözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, 1998-2007 yıllarını kapsayan kâr payının tahsili için yapılan icra takibinin itirazla durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 1998 yılı kâr payı istemiyle ilgili olarak açılan davanın reddine karar verildiğini, henüz kesinleşmediğini, derdestlik itirazında bulunduklarını, ana sözleşmesinin 36/son maddesi uyarınca kâr payı dağıtılmasına karar verilmeyerek, kârın tamamının olağanüstü yedek akçeye ayrılmasında bir usulsüzlük olmadığını, yeniden değerleme değer artış fonu, iştiraklerden gelen YDDAF gibi şirketin ticari kazancı ile ilgisi olmayan ve yasal hükümler gereğince oluşturulan düzenleyici mahiyetteki hesaplarda yer alan kârlar ve fonların …’nın 298. maddesi kapsamında kalan kârlardan bulunmadığını, bunlardan kâr payı istemenin mümkün olmadığını, normal ticari kârlar bulunmadığını, müvekkil şirketin ……1998 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında “Kâr payı dağıtılmasına karar verildiği takdirde, dağıtılacak safi kârın, en son kâr dağıtılan 1993 yılındaki 300 milyar TL sermayenin dağıtım tarihindeki sermayeye oranlanması suretiyle hesaplanacak miktarların kurucu senetlere kâr payı dağıtılacağına karar verildiğini ve kurucu senetlerle ilgili kâr payı dağıtımının sınırlandırıldığını, inkar tazminatı koşullarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 2002, 2005 ve 2006 yılları için hesaplamada baz alınan davalı şirket kârının iştirak
hissesi satış kârından oluştuğu, davacı tarafça talebe konu yıllara ilişkin olarak kâr payı alacağının istenemeyeceği, ek raporda bir an için dağıtılacak kâr payı bulunması halinde dahi salt öz kaynakların güçlendirilmesi amacı ile kâr dağıtımına gidilmemiş olması, davalı şirketin gelecekte daha istikrarlı kâr dağıtımına olanak sağlayacak bir varlık, kaynak yapısına kavuşmasına katkı sağlayacak nitelikte görülmekte olduğu, buna göre davalı şirketçe kârın dağıtılmayarak olağanüstü yedeklere ayrılmasının davalı şirket gelişiminde süreklilik için gerekli olduğunun finansal yönden ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı … mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı … mirasçıları vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı … mirasçıları vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan ….037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı … mirasçılarından alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı … mirasçılarından alınmasına, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.