Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1917 E. 2018/7424 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1917
KARAR NO : 2018/7424
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/09/2016 tarih ve 2014/553 E. – 2016/221 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/87-2017/97 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin özellikle araç içi aydınlatma ürünleri, kontrol ve emniyet sistemleri, transmisyonlar, motor ve elektrik sistemleri, iklim kontrolü, motor soğutması, kompresörler, silecek sistemleri ve ışıklandırma sistemleri gibi birçok alanda dünya çapında üretim yaptığını “…” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali oluşturacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresinin marka olarak tescili başvurusunda bulunduğunu, 2011/… kod numarasını alan başvuruya karşı müvekkilinin itirazının nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış marka olduğunu, davalının tescilinde köttiniyetli olduğunu, eskiye dayalı kullanımının ve ticaret unvanından doğan haklarının olduğunu ileri sürerek, …’nın anılan kararlarının iptalini, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, davacının itiraza dayanak markaları ile dava konusu markanın, görsel ve telaffuz yönünden benzerlik taşımasına rağmen kapsamlarındaki emtiaların ve hizmetlerin çok farklı olması nedeniyle markalar arasında karıştırmaya sebebiyet verebilecek derecede bir benzerliğin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, davacı şirket ile faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davacının markasının iddiasının aksine tanınmış olmadığını, müvekkilinin kötüniyeli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, taraf markaları arasında yüksek derece benzerlik bulunmasına rağmen başvuru kapsamında kalan mal ve hizmetler bakımından bir benzerlik bulunmadığı bu nedenle markalar arasında 8/1-b anlamında karıştırılma ihtimalinin olmadığı, davacının bahse konu hizmetler yönünden 8/3, 8/5 maddesi anlamında bir hakkının bulunmadığı, davacı markasının tanınmış marka olduğu ve reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil) ve ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri bakımından 8/4 maddesinde belirtilen koruma şartlarının oluştuğu, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğu, … kararının iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı … …’nın 2014/M-13568 sayılı kararının iptaline, diğer davalının 2011/80852 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 27/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.