Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1892 E. 2018/7425 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1892
KARAR NO : 2018/7425
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/11/2016 tarih ve 2015/327-2016/399 sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 15/02/2017 tarih ve 2017/121-2017/118 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, çakmak ürününün biçimini içeren 15.08.2013/5767 sayılı tasarım tescilinin sahibi olan müvekkilinin, 12 ay içerisinde yeni tasarım başvurusu yapma hakkına dayanarak 10.07.2014 tarihinde çakmak ürünlerini içeren 2014/5057 kod numaralı tasarım tescil başvurusunda bulunduğunu, ilan üzerine davalı şirketin, dava dışı … adına tescilli olan 01.04.2014/2539-2 sayılı tasarım tesciline dayanarak başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığını ileri sürerek itirazda bulunduğunu, …’nın davalı itirazını kabul edip müvekkili tasarım tescillerinin iptaline karar verdiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, …’nin redde mesnet aldığı 01.04.2014/2539-2 sayılı tasarımın, müvekkilinin 15.08.2013/5767 sayılı tasarım tesciline dayanarak yaptığı itiraz üzerine iptal olduğunu, anılan tasarımın müvekkilinin yenilik vasfı devam eden tasarım için itiraz ve iptal nedeni olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin önceki tasarımı ile başvuru konusu tasarımın aynı olduğunu, biri diğerinin çizim görüntüsü olduğunu, başvuru konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının olduğunu ileri sürerek davalı … …’nın 2015/T-318 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, dava konusu tasarımının itiraza mesnet tasarım tesciline konu ürün ile aynı genel izlenimi bıraktığını, bu nedenle başvurunun yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, başvuru konusu tasarım ile redde mesnet başvurunun aynı olduğunu, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, 554 sayılı KHK’nın 8. maddesi uyarınca tanınan yetkinin bir rüçhan hakkı sağlamadığı, düzenlemede öngörülen sürenin bir atıfet süresi olduğu, dolayısıyla bu hükümden, ilk açıklamadan sonra, bağımsız veya alıntılandırma suretiyle başkaları tarafından yapılan tescil başvurularına rağmen, ilk açıklamayı yapanın halen tasarımının yenilik vasfını taşıdığı sonucu çıkarılamayacağını, ayrıca anılan hükümde sadece tescil yoluyla koruma talep edilen tasarım için yapılan bir ilk kamuya sunmadan bahsedildiğini, davacının ilk kamuya sunmayı zaten 2013/5767 sayılı başvuru ile yaptığını ve kendisine tanınması gereken bir atıfet süresi bulunmadığını, itiraza mesnet tasarım tesciline konu ürünlerin kamuya sunum tarihinin, davacının tasarım başvuru tarihinden daha eski olduğunu, başvuru konusu 2014/5057 sayılı tasarım ile itiraza mesnet 01.04.2014/2539-2 sayılı tasarım tesciline konu ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı, aralarında mevcut olan farklılıkların, ürünlerin genel görünüme olan etki ve katkısı nazara alındığında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde belirgin farklılığı doğurmaya yetmediği, kaldı ki anılan ürünlerin tasarlanması için davalının seçenek özgürlüğünün oldukça geniş olduğu, bu suretle yargılama konusu 2014/5057-1.1, 1.2, 1.3, 1.4, 1.5 sayılı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.