Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1886 E. 2018/7505 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1886
KARAR NO : 2018/7505
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/11/2016 tarih ve 2015/125 E. – 2016/296 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2017 tarih ve 2017/239-2017/240 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “…” ibareli tescilli markaları ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin markalarını … Gıda İnşaat Ltd. Şti. adına tescilli iken 11.06.2012 tarihinde devir aldığını, davalının pastane, restaurant ve kafeterya niteliğindeki işyerinde müvekkilinin 2001/14634 tescil numaralı “…+ŞEKİL” markasını aynen kullandığını, bu işyerinin müvekkilinin maruf ve meşhur markasıyla faaliyete geçeceği yönünde “Yakında yeni konsepti ile burada” şeklinde açıklamalarda bulunarak müvekkilinin markasına tecavüz etmeye başladığını, 20.02.2015 günlü ihtarname keşidesine rağmen tecavüz fiillerine devam ettiğini, bu hususun … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/2 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini ileri sürerek, davalının müvekkiline ait 2001/… no’lu “…+ŞEKİL” ibareli tescilli marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve men’ine, maddi tazminat talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminata ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 17.12.2009 tarih ve … yevmiye numaralı noterden düzenlenen lisans sözleşmesi ile “… ”, “…+ŞEKİL”, “… TİME” ve “… ” markalarının kullanım hakkının süresiz olarak … ’na verildiğini, aynı sözleşmede adı geçenin markaları kendi şirketlerinde de kullanmasına muvafakat edildiğini, … ’nun davacı şirketin ortağı ve tek başına imzaya yetkili müdürü konumunda olduğunu, … ’nun %34 hisse ve … ’ın %66 hisse ile 12.01.2015 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, bu şirketi temsilen de müştereken imza yetkilerinin bulunduğunu, bu çerçevede markaların kullanım hakkının 10.02.2015 tarih ve 04556 yevmiye numaralı noter sözleşmesi ile müvekkiline verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket temsilcisi sıfatıyla … ile davalı şirket arasında yapılan lisans sözleşmesinin adı geçenin davacı şirketi tek başına temsile yetkili olması nedeniyle geçerli olduğu, lisans sözleşmesinin tanımlar başlığı altında yer alan “…”, “… ”, “… ” ve “… ” markalarının lisans alan davalı şirket tarafından bu sözleşmeye uygun olarak kullanılmasının yasaklanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, 10.02.2015 tarih ve 9946 sayılı lisans sözleşmesi ile davalıya inhisari olmayan lisans verildiği, davacı genel lisansiyerin de markayı kullanma hakkını açıkça saklı tuttuğu, davacı şirketin ticari hayatının devamı için dava konusu marka hakkının hayati önemde olmadığı, dava dışı … tarafından, 10.02.2015 tarih ve 9946 sayılı lisans sözleşmesi ile dava konusu markaların kullanma hakkının davalıya devrinin geçerli olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.