Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1827 E. 2019/958 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1827
KARAR NO : 2019/958
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 18. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen …/01/2017 tarih ve 2015/1042-2017/60 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer’i müdahiller … ve … vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05.02.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. … ve fer’i müdahil vekili Av….. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından 22/…/1999 tarihinde …. …. Şubesi’ne yatırılan 113.000 USD tutarında paranın, müvekkilinin izni ve bilgisi dışında … hesabına aktarılmak suretiyle tüketildiğini ileri sürerek, bu bedelin karşılığı 201.772 TL’nin davalıdan tahsiline, USD cinsinden alacaklarına, paranın bankaya yatırıldığı tarihten fiili ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince en yüksek temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, devir sözleşmesi gereğince …’nin sorumlu olduğunu, mahkemenin taraf değişikliğine rıza gösterdiklerini, zamanaşımı, hak düşürücü süre, husumet itirazlarının olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, zamanaşımı, husumet itirazlarında bulunmuş, davanın esasına ilişkin olarak da davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil … vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, 201.772,00 TL nin …/11/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın …/… madde hükmü uyarınca yıllık % 67 reeskont faizi ve devamında 01/01/2000 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile fer’i müdahiller … ve … vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, … bankasına aktarılan paranın davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK’nın 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına duyulan güven sarsılmış olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK’nın 298/…. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Somut olayda, kararın gerekçe kısmında davanın kabulüne 113.000 USD’nin (201.772,00 TL) 22/…/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince USD faizi yürütülmek suretiyle davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği belirtilmiş ise de, gerekçeli kararın hüküm bölümünde “Davanın kabulü ile 201.772,00 TL’nin …/11/1999 tarihinden itibaren başlamak üzere 3095 sayılı Yasa’nın …/… madde hükmü uyarınca yıllık % 67 reeskont faizi ve devamında 01/01/2000 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” denilerek hüküm oluşturulmuştur. Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişkiye yol açılmış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
…- Kabule göre de; sunulan hesap açma talimatlarından 22/…/1999 tarihinde davacının … … … Bank Ltd. nezdindeki hesabına 113.000 USD yatırıldığı, hesabın vade sonunda işlemiş faizleri ile birlikte 115.600,64 USD ye baliğ olduğu, aynı gün 2750 USD çekilerek hesapta 112.850,64 USD’nin kaldığı ve hesabın temdit edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında bir mevduat sözleşmesi kurulmayıp davacı tarafından davalının haksız fiiline dayalı olarak dava açıldığından, akdi faiz istenemeyeceği gibi davacının faiz alacağı vade tarihleri sonunda anaparaya dönüşmeyeceğinden, mahkemece, hesabın temdit edildiği tarihe kadar tahakkuk eden akdi faiz miktarı nazara alınıp son temdit tarihi itibariyle davacının alacak miktarı hesaplanmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, yine kabule göre, davalı bankaya harç yüklenmiş ise de davalı … A.Ş’ye karşı işbu davanın açılma nedeninin bu banka tarafından devir alınan …’nin işlem ve eylemlerinden kaynaklandığı, davacıya ait paranın … Bankasına gönderilmesi konusundaki işlem ve eylemleri yürüten …’nin … tarafından devir alındıktan sonra en son … A.Ş’ye devredildiği, bu durumda Fon Bankası iken … A.Ş’ye devredilen …’nin eylemlerinden dolayı açılan davada bu bankayı devir alan … A.Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harç ile sorumlu tutulması da doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
…- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekili ile fer’i müdahiller vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (…) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer’i müdahiller vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan ….037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı ve fer’i müdahile verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.