Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1817 E. 2019/974 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1817
KARAR NO : 2019/974
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen …/…/2016 tarih ve 2015/1119-2016/1081 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05/02/2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av….ile davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı … İnş. Şirketinden …/06/2009 tarihinde taşınmaz satın aldığını, söz konusu taşınmazın eski sahibi olan dava dışı KC firmasının davalıdan kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olduğunu, KC firmasının krediden kaynaklanan tüm borcunu ödemesi ve taşınmazın teminat vasfını yitirmesine rağmen davalının taşınmaz üzerindeki ipotekleri kaldırmadığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ipoteğin dava dışı KC firmasına kullandırılan kredi borcuna teminat olarak alındığını, ipoteğin fekki için kredi riskinin tamamı ile ortadan kalkması gerektiğini, kredi riskinin halihazırda devam ettiğini, KC firmasının üçüncü şahıslarla imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin iptal edildiğini, müvekkili banka kredi borcuna mahsup edilen bonoları tanzim eden şahısların senet bedellerinin haksız alındığı gerekçesiyle müvekkili banka aleyhine davalar açtığını, kredi borcuna mahsup edilen bono bedellerinin iadesi şeklinde riskin ortaya çıktığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalı banka hakkında ödenmiş olan senet bedellerinin istirdatı ve sözleşmeye konulu henüz ödenmeyen senetlerin iptali konusunda açılmış davaların bulunduğu, dava dosyalarının henüz derdest olduğu, bu davaların devam etmesi nedeniyle davalı bankadan kredi kullanmış olan dava dışı şirketin doğabilecek riski sebebiyle davalı bankanın dava dışı borçlu şirkete rücu hakkının doğabileceği, rücu ilişkisini kredi sözleşmesine dayanacağı ve bankanın ipoteğin fekki talebini yerine getirmemekte haklı olduğu, netice itibariyle celp edilen ve devam eden yargılamalarda ipotek tesisine ilişkin borcun tüm sonuçları ile ortadan kalkmadığı, riskin devam ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 133/… maddesinde (818 sayılı BK m. 114/…) özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesinin tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmayacağının düzenlenmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, takdir olunan …,037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.