Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1796 E. 2018/7377 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1796
KARAR NO : 2018/7377
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.05.2016 tarih ve 2015/450-2016/167 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, avukatlık mesleğini ifa ettiğini, mahkeme kararıyla muris … ’e ait terekeye tereke temsilcisi olarak atandığını, terekeye dahil bulunan taşınmazlara ait kira tahsilatlarını takip etmek amacıyla davalı banka nezdinde miras şirketini temsilen hesap açtırdığını, hesap açım işlemi sırasında hesabı miras şirketi adına açtırdığını bildirmesine ve tereke temsilcisi olarak atanmasına ilişkin mahkeme kararını da davalı bankaya sunmuş olmasına rağmen, davalı bankanın, miras şirketine ait hesaptan kendisi aleyhine ikame edilen bir takipten dolayı … İcra Müdürlüğünün 2004/13 Esas sayılı dosyasına para aktardığını, bunun üzerine davalı banka aleyhine aktarılan paranın iadesi için dava açtığını, davalı bankanın, davanın açılmasını müteakip söz konusu işlemin sehven yapıldığını beyan ederek parayı hesaba geri aktardığını, davalı bankanın kusurlu işlemi sebebiyle mesleki anlamda prestij kaybına uğradığını ve tereke hakimi ve mirasçılar nezdinde zor bir duruma düştüğünü, tüm bunların kendisini manen yıprattığını ileri sürerek 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından miras şirketi adına açılan hesaptan teknik bir arıza sebebiyle sehven para aktarıldığını, yapılan hatanın fark edilmesinin ardından paranın miras şirketi hesabına geri aktarıldığını, somut olayda manevi tazminat şartlarının oluştuğundan söz edilemeyeceğini, manevi tazminat şartlarının oluştuğu kabul edilse dahi talep edilen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, tereke temsilcisi sıfatıyla temsilcisi olduğu tereke adına davalı banka nezdinde açtırmış olduğu hesaptan davacıya ait şahsi borçtan dolayı sehven başka bir hesaba para aktarıldığı, hatalı işlemin farkına varan davalı bankanın gerekli düzeltmeyi yaparak hesaba parayı geri aktardığını toplanan delillerden davalı bankanın davacıyı zararlandırma kastı ile hareket ettiğine dair delil elde edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.