Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1793 E. 2018/7384 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1793
KARAR NO : 2018/7384
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/02/2017 tarih ve 2016/345-2017/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 21.04.2006/1632 sayılı tasarım tescil belgesinin sahibi olduğunu, davalının müvekkili tasarımı karşısında yeni ve ayırt edici olmayan 2009/3176 sayılı tasarımı adına tescil ettirdiğini, bu tasarımın hükümsüzlüğü istemiyle Kahramanmaraş Asliye 3. Hukuk Mahkemesinde dava açtıklarını ve davalı tasarımının hükümsüz kılındığını, kararın 17.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, hükümsüzlüğün etkisinin geçmişe etkili olduğunu, davalının, 2009/3176 sayılı tasarımının başvuru tarihinden başlamak üzere müvekkilinin tasarım tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, uğradığı zararları tazmin etmek zorunda olduğunu, davalının www.akbakalit.com web sayfasında anılan tasarımın görselini koyarak tanıtıma devam ettiğini, dava dışı … isimli firmaya ürün satışında bulunduğunu, kötüniyetli olduğunu, davalının tasarım hakkına tecavüzünün tespiti, durdurulması, ref’i ve önlenmesine, şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın hükümsüz kılınan tasarımın başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline, davalı web sayfasına erişimin engellenmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yargılama konusu ürünün üretimine 2011 yılında son verdiğini, internet sayfasında kalan görseli teknik olarak bu işleri yeterince bilmemesi sebebiyle kaldırmadığını, davacının bildiriminden sonra anılan görselin web sayfasından çıkarıldığını, müvekilinin dava dışı firmaya sattığı ürünlerin faturalarda da gösterildiği üzere yargılama konusu olmayan başka tasarım belgelerine konu ürünler olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, hükümsüzlüğe ilişkin kararın kesinleştiği 17.09.2014 tarihi ila dava tarihi olan 24.12.2014 tarihleri arasında yargılama konusu tasarımı içeren ürünle ilgili üretim ve satışının bulunmadığı, davalının, kayıtlarında sattığı ürünlerin hangi tasarımlara ait olduğunu belirttiği, bu tasarımlar arasında dava konusu tasarımın bulunmadığı,davacının, davalı web sayfasında bulduğu dava konusu tasarıma ait görselin yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde web sayfasında bulunamadığı, davalının web sayfasındaki son güncellemenin 18.05.2014 tarihinde yapıldığı, buna göre, anılan tasarım görselinin web sayfasında en geç 18.05.2014 tarihinde çıkarılmış bulunduğunun kabulü gerekeceği, bu tarihin de, tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kararın kesinleştiği 17.09.2014 tarihinden önce olduğu, görselin davalı web sayfasında bulunduğu sırada, tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kararın henüz kesinleşmediği, davalının dava dışı firmaya ürün sattığının ispatlanamadığı, davalı tasarımının hükümsüzlüğüne ilişkin kararın kesinleştiği 17.09.2014 tarihinden dava tarihi olan 24.12.2014 tarihine kadar olan zaman sürecinde, davalının davacı tasarım hakkını ihlal eden bir eylemde bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.