Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1747 E. 2019/970 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1747
KARAR NO : 2019/970
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/02/2017 tarih ve 2016/340-2017/… sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05/02/2019 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin, yatırılan paralar karşılığında yüksek faiz verileceği ve paraların istendiği her an geri çekilebileceği vaadi ile müvekkilinden 145.000 DM para aldığını, ….02.2000 tarihinde davacının elindeki hisse senetlerinden bir kısmının iadesi karşılığı 18.780 DM sözde kâr payı ödendiğini, geriye 1920 hisse karşılığı 150.240 DM alacak kaldığını, davalı şirketin bu durumu gösterir nitelikteki ortaklık durum belgesi ile davacının alacağını ikrar ettiğini, bakiye alacak için davalı şirketi yapılan başvurulara olumlu yanıt alınamadığını, davalının Sermaye Piyasası Kanunu’nun açık hükümlerine aykırı davranarak para tahsil ettiğini, kanuna karşı hile yaptığını, …’nın 329. maddesi hükmü gereğince yapılmış olan sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğunu, davalı şirketin davacı aleyhine zenginleştiğini ileri sürerek, şimdilik 150.240 DM karşılığı 76.816,49 EURO’nun ödeme tarihinden itibaren işleyecek… Bankasının döviz tevdiat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı ….’nin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak verdiğini geri isteyemeyeceğini, hile iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; davacının elindeki ortaklık durum belgesi ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacıdan da diğer tasarruf sahiplerinden olduğu gibi mevzuat hükümlerine aykırı olarak, istendiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para toplandığı, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı, davalı şirketin bu yolda oluşturduğu kayıtların usulüne uygun ve sağlıklı kayıtlar olmadığı, davalı şirketin söz konusu eylem ve işlemlerinin kül halinde davacı ve onun durumunda bulunanlar bakımından davalı şirket yöneticileri tarafından görevlendirilen elemanlar
marifetiyle ika edilen bir haksız fiil teşkil ettiği, davalı şirketin haksız fiil ve onun sonuçlarından 6762 sayılı …’nın 321/son maddesi uyarınca sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile, 150.240DEM karşılığı 76.816,49EURO’nun dava tarihinden itibaren işleyecek … Bankası’nın döviz mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
…- Mahkemece hüküm altına alınan meblağa 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca “Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı” uygulanması gerekirken “ …. Bankası’nın döviz mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi” uygulanması doğru olmayıp, kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasındaki “… Bankası’nın döviz mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “ Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı” ibaresinin yazılması suretiyle kararın davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.