Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1739 E. 2019/532 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1739
KARAR NO : 2019/532
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen …/11/2015 tarih ve 2013/385-2015/752 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı …’nin ve bu şirketin yöneticilerinin, koordinatörlerinin ve temsilcilerinin yasaları ihlal ederek izinsiz halka arz faaliyetlerinde bulunduklarını, davalıların şirkete yatırılan paranın on yıl süreyle çekilmemesi halinde her yıl için %18 faiz ve kar payı verileceğini, ayrıca yatırılan paranın istenildiği an sorunsuz bir şekilde döviz bazında geri alınabileceği vaadinde bulunduklarını, bu vaade inanarak davalı holdinge 371.800 … Markı
para yatırdığını, parasını defalarca geri istemesine rağmen muhatap dahi bulamadığını, ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ….000,00 TL’nin davalılardan tahsilini, davalıların kanuna aykırı bir şekilde aldıkları paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini, vaad etmiş oldukları on yıl boyunca %18 faiz, on yıl sonrası için %20 kâr payının karşılığı için Türk Lirası cinsinden paranın yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiş, mahkemeden adli yardım talebinde bulunmuştur
Davalı … vekili talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davacıyı tanımadığını, kendi nam ve hesabına davacıdan para almadığını, davalı … ile ilişkisinin 2003 yılı itibariyle sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacıyı tanımadığını, iddialarını kabul etmediğini, 2001 yılı Eylül ayında şirketten noter kanalı ile istifa edip ayrıldığını, kendisine atfı kabil bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının, davayı adli yardım talepli olarak açtığı, vaki adli yardım talebinin, talepte bulunanın iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayacak durumunun olmadığını belgelendirememesi sebebiyle reddedildiği, bunun üzerine davacıya eksik gider avansı ve harçları yatırması için HMK’nın ilgili maddelerine göre iki haftalık kesin süre verildiği, zikredilen ara kararın … Başkonsolosluğu aracılığıyla davacıya tebliğinin sağlandığı, Başkonsolosluğun 28/08/2015 tarihinde davacıya bildirim gönderdiği, bildirim tarihinden itibaren 30 gün içinde davacının tebligatı almak üzere Başkonsolosluğa müracaat etmediği, böylelikle 30 günün sonunda 28/09/2015 tarihinde tebligatın yapılmış sayıldığı, ancak davacının verilen kesin süre içerisinde harç ve gider avansının karşılanmaması sebebiyle dava şartı noksanlığı giderilmediği, gider avansının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
1-) Davacı …, temyiz dilekçesiyle birlikte adli yardım talebinde bulunmuş olup, dosya kapsamı ve talep dilekçesi içeriğinin incelenmesi sonrasında 6100 sayılı HMK’nın 334. maddesi koşullarının oluştuğu anlaşıldığından davacının adli yardım talebinin kabulüne ve temyiz itirazlarının incelemesine karar vermek gerekmiştir.
…-) Davacının, İlk Derece Mahkemesin’ce verilen, adli yardım talebinin kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasına dair ara karara yönelik temyiz itirazlarına gelince, davacının adli yardım talebi mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 334. maddesi gereğince ilgili prosedür işletilerek kabul edilmiş ancak belli bir aşamadan sonra bu karar re’sen kaldırılmıştır. Adli yardım talebinin reddi sonucunu doğuran bu şekildeki bir kararın da yine 6100 sayılı HMK hükümleri çerçevesinde itiraz prosedürü işletilmek suretiyle değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek, eksik gider avansının verilen sürede yatırılmaması sebebiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacının adli yardım talebinin kabulü ile temyiz itirazlarının incelenmesine, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, …/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.