Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1692 E. 2018/7158 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1692
KARAR NO : 2018/7158
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.12.2016 tarih ve 2015/355 Esas-2016/455 Karar sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 01.03.2017 tarih ve 2017/177-2017/187 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 11.02.2014 tarihinde “…” ibareli 20 ve 27. sınıftaki emtiaları içeren 2014/11536 numaralı marka tescil başvuruna, davalı şirketin “…” ibareli 2012/81759; ” …” ibareli 2012/81760; “…” ibareli 2003/987; “…” ibareli 2005/2711; ” …” ibareli 2010/68928 sayılı markalarına dayanarak yaptığı itirazın, … Markalar Dairesi tarafından reddedildiğini, bu karara karşı davalının itiraz ettiğini, itirazı inceleyen … …’nın 2015/M-6353 sayılı kararıyla itirazı kabul ederek, müvekkilinin marka tescil başvurusunun reddine karar verdiğini, oysa kapsamlarında yer alan ürünler itibariyle başvuru konusu işaret ile redde mesnet markalar arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak bıraktıkları umumi intiba itibariyle benzerliğin bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin … ibareli 2015/55879 sayılı marka tescil başvurusunun … tarafından kabul edildiğini ileri sürerek, davalı … …’nın anılan kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Şirket vekili, başvuru konusu “…” ibareli işaret ile redde mesnet “…” ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, redde mesnet markaların reddedilen ürün ve hizmetlerle aynı türden ürün ve hizmetleri içerdiğini, iltibas ve haksız yararlanma doğmasının kaçınılmaz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının yargılama konusu başvuru tarihinden sonraki tarihli … ibareli 2015/55879 sayılı markasının işbu dava için kazanılmış hak sağlamasının mümkün olmadığı, redde mesnet markaların asıl ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresinden oluştuğu, davacının başvurusunda da “…” ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, ibareler itibariyle markaların aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, redde mesnet markanın kapsamındaki 20 ve 27. sınıftaki ürünlerle başvuru konusu işaretin kapsamında olup da reddedilen 20 ve 27. sınıftaki ürünlerin ilişkili ve aynı türden bulunduğu, …’nin davacının aynı asıl ve ayırt edici unsurlu başka bazı başvuruları kabul etmesinin işbu davaya etkisinin olamayacağı, her başvurunun kendi koşulları içerisinde 556 sayılı KHK hükümlerine göre incelemeye tabi tutulması gerektiği, davalı kurum kararının başvuru kapsamında olup da reddedilen mal ve hizmetler bakımından hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı yanca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.