Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1686 E. 2018/7283 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1686
KARAR NO : 2018/7283
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 05/10/2016 tarih ve 2015/195 E. – 2016/298 K. sayılı kararın davalılar … ve … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/90-2017/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar … ve … A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacının 1961 yılından beri kek, kraker, gofret, bisküvi ve benzeri ürünlerin üretimi ile faaliyet gösteren en büyük üreticilerden olduğunu, davalı şirketin 2013/70756 numaralı “… ” markasının tescili için yaptığı başvuruya itiraz ettiklerini, itirazın davalı … …’in 2015/M-4056 sayılı kararı ile reddedildiğini, dava konusu markanın davacı markası “ogi puki” ile benzer ve davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, … kararının iptalini, tescil edilmesi halinde markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; markaların benzer olmadığını, davacı markasının hükümsüzlüğü talebiyle açılan … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki 2013/652 E sayılı davanın sürdüğünü, davacının markasını kullanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının “… +şekil” ibareli başvurusuyla davacının “… ” ibareli tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı, başvuru markasında göze çarpan asli unsurun “…” ibaresi olduğu, başvuru markasında kırmızı, yeşil, turuncu, mavi renkli yazıların mavi zemin üzerine oturtularak davalının markasından uzaklaşıldığı, belli bir bilinirlik seviyesine ulaşmış da olsa bir markanın kendisinin aynısı veya benzerine karşı korunabileceği, oysa davacı markası ile davalı başvurusu arasında bu yönde bir benzerliğin bulunmadığı, bilirkişi raporuna bu yönden itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce; herhangi bir kelime anlamı bulunmayıp kulağa tekerleme gibi gelen “…” ve ” …” ibarelerinin hece ve harf sayılarının aynı olduğu ve ortalama tüketici kitlesinin çocuklardan oluştuğu gözetildiğinde, aynı tür malların anılan ibareler ile ve aynı raflarda satışa sunulmasının, tarafların işletmeleri arasında ekonomik bir ilişki bulunduğu intibaını yaratacağı, özellikle anılan ibarelerin aynı tür ürünler üzerinde kullanılmasının iltibasa neden olacağı, marka tescil başvurusundaki “…” ibaresinin ayırt ediciliği sağlamak için yeterli olmadığı, davaya konu başvuru ile asıl tescil ettirmek istenilen ibarenin “…” olduğu, tam da bu nedenle davalının daha önceki 2004/16562 numuralı ve düz yazıdan ibaret olup da başka hiçbir unsur içermeyen “… ” markasının, işbu davada kendisi için kazanılmış hak oluşturmayacağı gerekçesiyle HMK 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, davalı … … 2015/M-4056 sayılı kararının iptaline, davalı şirketin markasının 23.11.2015 tarihinde tescil edildiği tespit edildiğinden, dava konusu 2013/70756 sayılı “… + şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar … ve … A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … A.Ş. vekillerince temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı … ve davalı … A.Ş’den alınmasına, 21/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.