Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1684 E. 2018/7239 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1684
KARAR NO : 2018/7239
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/10/2016 tarih ve 2015/301 E. – 2016/309 K. sayılı kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 24/01/2017 tarih ve 2017/72-2017/32 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirketin perakende sektöründe faaliyette bulunan “…” ibareli 01-45. sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerde tescilli tanınmış markaların sahibi olduğunu, buna ek olarak, … , … , … , … ibareli markalarının 11. sınıfta yer alan emtialar üzerinde tescil ettirdiğini, markalarının tanınmış hale geldiğini, davalı şirketin “…” markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olan “…” markasının tescili için başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine … markalarını gerekçe göstererek itiraz ettiklerini, itirazın … tarafından nihai olarak reddedildiğini, davalının “…” ibareli marka başvurusu ile müvekkilinin “…” markalarının görünüş ve işitsel açıdan iltibasa yol açacak derecede benzer olduğunu, kapsadıkları malların aynı ve aynı tür olması sebebiyle bu markaların tüketiciler tarafından karıştırılacağını, “…” markasının tescili halinde “…” markasından haksız yararlanmanın söz konusu olacağını ileri sürerek … …’nin 2014-M-15160 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, markalar arasında iltibas yaratacak derecede benzerlik bulunmadığını, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kablo Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince davalının başvuru markasıyla davacının tescilli markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunduğu, başvuru markasında yer alan malların davacı markasının kapsamında da aynen yer aldığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın bulunduğu gerekçeleriyle … kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi .Hukuk Dairesince, davalı başvurusu ile davacının tescilli markaları arasında 556 sayılı KHK’nin 8/1-b maddesi anlamında karıştırma ihtimali bulunduğu, mahkemenin hukuki değerlendirmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava … … kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar davalının “…” başvuru markasıyla davacının tescilli “…” markaları arasında görsel ve sescil olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik bulunduğu, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesinde belirtilen iltibasın mevcut olduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile … … kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş ise de iltibas tehlikesinin değerlendirmesinde markaların baskın unsurları da gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gereklidir. Bu hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede davacı adına tescilli “…” ibareli markalar ile davalı şirketin “…” başvuru markası arasında ortalama tüketici kitlesinin umumi bakış açısı ve markanın bütüncül intibası uyarınca karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde bir benzerlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı … yararına BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …’ye iadesine, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.