Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1680 E. 2018/7703 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1680
KARAR NO : 2018/7703
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/11/2016 tarih ve 2015/835 E. – 2016/910 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 23/02/2017 tarih ve 2017/65-2017/65 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin her birinin davalı şirkette % 10 oranında toplamda %30 pay sahibi olduklarını, 15.10.2015 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 nolu karar ile şirket sermayesinin 350.332,00 TL’ye indirildiğini, azaltım sonrasında 2.649.648,00 TL daha artırıldığını, kararın … 421/3’te belirtilen sermaye azaltımı için öngörülen sermayenin %75’i nisabında oy oranı ile kabul edilmediğinden yoklukla malul olduğunu, kararın … 453 hükmü gereği ilan edilmediği, sermaye azaltımının hangi usulle yapıldığının belirtilmediği, usulüne uygun ara bilanço üzerine bu kararın alınmadığını ve bu nedenle batıl olduğunu, iddianın kabul edilmemesi halinde anılan karar kötüniyetle alındığından … 445 gereği iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek 15.10.2015 tarihli genel kurul kararının yokluk ya da butlanının tespitini veya iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların alınan karara usulüne uygun muhalefet şerhi koymadıklarını, davanın … 446/1 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, iptali talep edilen 3 nolu kararın ticaret sicilde tescil ve ilan edilmediğini, sermaye artımı kararının tescilinin kurucu etkiye sahip olduğunu, kararın 16/01/2016 tarihi itibariyle … 456/3 hükmü uyarınca kendiliğinden etkisiz hale geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, anılan kararın durumunu etkileyecek olan pay sahiplerinin olumlu oylarıyla alınabileceği, olayda davacıların olumsuz oy verdiklerinin anlaşıldığı, kararın yoklukla malul olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, gerekli karar nisabı taşımayan genel kurul kararlarının yoklukla malul olduğu, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.